Vâkıa Suresi 44. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Vâkıa Suresi 96 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 46. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 534 sayfa numarasında yer almaktadır.
لَا بَارِدٍ وَلَا كَر۪يمٍ
Sureler
Mushaf
Sayfa 534
Sayfa 534
İlgili Sure
Vâkıa Suresi
Vâkıa Suresi
Önceki
Vâkıa Suresi 43. Ayet
Vâkıa Suresi 43. Ayet
Sonraki
Vâkıa Suresi 45. Ayet
Vâkıa Suresi 45. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ne serinleten, ne de rahatlatan bir gölge. |
Abdullah Parlıyan | Serin ve hoş olmayan. |
Adem Uğur | (Ki o gölge) ne serindir ve ne de kerîm (cömertçe getirisi olan)! |
Ahmed Hulusi | Gölge ne serindir, ne faydalı. |
Ahmet Tekin | Ne serindir ne de ferahlatıcı. |
Ahmet Varol | Ki o, ne serindir, ne ferahlatıcı (kerim). |
Ali Bulaç | O gölge ne serindir, ne mülâyim... |
Ali Fikri Yavuz | Ne serinlik verir, ne rahatlatır. |
Ali Ünal | (42-46) İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar. Çünkü onlar bundan önce, varlık içinde sefahete dalmışlardı. Büyük günahı işlemekte ısrar edip dururlardı. |
Bayraktar Bayraklı | (42-44) Insanin icine isleyen bir sicaklik ve kaynar su icinde, serinligi ve hoslugu olmayan kara bir dumanin golgesinde bulunurlar. |
Bekir Sadak | O ne serindir, ne de okşayıcı ve rahatlatıcıdır. |
Celal Yıldırım | (42-44) (Onlar) içlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde ve serinliği ve hoşluğu olmayan kapkara bir dumanın gölgesinde bulunurlar. |
Cemal Külünkoğlu | (42-44) Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifirî bir gölge içinde!. |
Diyanet İşleri | (42-44) İnsanın içine işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu olmayan kara bir dumanın gölgesinde bulunurlar. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | (43-44) Serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar; |
Diyanet Vakfı | Ne soğuktur, ne de yararlı. |
Edip Yüksel | Ki ne serindir, ne de faydalı. |
Elmalılı ( Sade ) | ne serin, ne de rahatlatıcı! |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Ne serin ne de kerîm |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ki o, ne serindir, ne ferahlatıcı (kerim). |
Gültekin Onan | O, serin de değildir, ferahlatıcı da değildir. |
Harun Yıldırım | Ki (o gölge) ne serin, ne de fâideli değildir. |
Hasan Basri Çantay | (42-44) (Onlar) nüfûz edici bir ateş ve bir kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu (bir faydası) olmayan simsiyah dumandan bir gölge içindedirler! |
Hayrat Neşriyat | Ne serindir, ne de hoştur. |
İbni Kesir | Orada serinlemek yok ve asla rahatlatıcı bir ikramda yok. |
İlyas Yorulmaz | Ne serindir, ne de faydalı. |
İnsan Dergisi | Öyle bir duman ki, ne serinletir, ne bir fayda verir. |
Kadri Çelik | ne serinleten, ne de rahatlatan (bir gölge). |
Mahmut Kısa | Ne bir serinlik var, ne bir güzellik var. |
Muhammed Esed | ne serinletici, ne de rahatlatıcı... |
Mustafa İslamoğlu | (44-46) (O gölge) Ne soğuktur, ne de fâidelidir. Çünkü, şüphe yok onlar bundan evvel nîmetlere (zevklerine) düşkünler idiler. Ve büyük günah üzerine ısrar eder olmuşlardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ki ne serindir, ne de hoş! |
Ömer Öngüt | Serinlik yok, bağış yok. |
Şaban Piriş | Ne serindir, Ne de ferahlatıcı! |
Sadık Türkmen | Ne serinliği ve ne de okşayıcılığı var. |
Seyyid Kutub | (43-44) Ne serin, ne de faydalı olmayan, kapkara duman tabakası altındadırlar. |
Suat Yıldırım | Ki ne serindir, ne faydalı. |
Süleyman Ateş | Ki o, ne serindir, ne ferahlatıcı (kerim) . |
Süleymaniye Vakfı | Orası ne serinletir ne de rahatlık yüzü gösterir. |
Tefhim-ul Kuran | Bir gölge ki ne serinlik verir, ne bir hayrı dokunur. |
Ümit Şimşek | Ne serindir ne de cömert. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ki o ne serindir, ne kerim (fayda verip rahatlatıcı). |
Sureler
Sayfa 534
Mushaf
Mushaf
Vâkıa Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Vâkıa Suresi 43. Ayet
Önceki
Önceki
Vâkıa Suresi 45. Ayet
Sonraki
Sonraki