Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 499
1. Hâ, Mîm.
2. Kitabın indirilmesi, üstün ve güçlü olan, hüküm ve hikmet sahibi Allah'tandır.
3. Şüphesiz, mü'minler için göklerde ve yerde ayetler vardır.
4. Sizin yaratılışınızda ve türetip yaydığı canlılarda da kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır.
5. Gece ile gündüzün ardarda gelişinde (veya aykırılığında), Allah'ın gökten rızık indirip onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve rüzgârları (belli bir düzen içinde) yöneltmesinde aklını kullanabilen bir kavim için ayetler vardır.
6. İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir; sana bunları hak olmak üzere okumaktayız. Öyleyse onlar, Allah'tan ve O'nun ayetlerinden sonra hangi söze iman edecekler?
7. Gerçeği sürekli ters yüz eden, günaha düşkün olan herkesin vay haline.
8. Kendisine Allah'ın ayetleri okunurken işitir, sonra müstekbirce (inatla büyüklük taslayarak) sanki onları işitmemiş gibi ısrar eder. Artık sen onu acı bir azabla müjdele.
9. Ayetlerimizden bir şey öğrendiği zaman, onu alay konusu edinir. İşte onlar için aşağılatıcı bir azab vardır.
10. Arkalarından cehennem (onları izlemektedir). Kazanmakta oldukları şeyler, onlara hiçbir yarar sağlamaz; Allah'tan başka edinmekte oldukları veliler de. Onlar için büyük bir azab vardır.
11. İşte bu (Kur'an) bir hidayettir. Rablerinin ayetlerini inkâr edenler ise, onlar için, (en) iğrenç olanından acı bir azab vardır.
12. Allah; kendi emriyle onda gemiler akıp gitsin ve O'nun fazlından ararsınız diye, sizin için denize boyun eğdirdi. Umulur ki şükredersiniz.
13. Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.