Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 327
58. Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça kıldı; belki ona başvururlar diye.
59. «Bizim ilahlarımıza bunu kim yaptı? Şüphesiz o, zalimlerden biridir» dediler.
60. «Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik» dediler.
61. Dediler ki: «Öyleyse, onu insanların gözü önüne getirin ki ona (nasıl bir ceza vereceğimize) şahid olsunlar.»
62. Dediler ki: «Ey İbrahim, bunu ilahlarımıza sen mi yaptın?»
63. «Hayır» dedi. «Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.»
64. Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da: «Gerçek şu ki, zalim olanlar sizlersiniz» dediler.
65. Sonra, yine tepeleri üstüne ters döndüler: «Andolsun, bunların konuşamayacaklarını sen de bilmektesin.»
66. Dedi ki: «O halde, Allah'ı bırakıp da sizlere yararı olmayan ve zararı dokunmayan şeylere mi tapmaktasınız?»
67. «Yuh size ve Allah'tan başka taptıklarınıza. Siz yine de akıllanmayacak mısınız?»
68. (Bazıları:) 'Eğer (bir iş) yapacak kimseler iseniz, onu yakın da ilâhlarınıza yardım edin!' dediler.
69. Biz de dedik ki: «Ey ateş, İbrahim'e karşı soğuk ve esenlik ol.»
70. Ona bir düzen (tuzak) kurmak istediler, fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar kıldık.
71. Onu ve Lut'u kurtarıp içinde, alemler (insanlık) için bereketler kıldığımız yere (ülkeye) çıkardık.
72. Ona İshak'ı armağan ettik, üstüne de Yakub'u; her birini salihler kıldık.