Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 565
16. Biz onu burnunun üzerine damga vurup işâretleyeceğiz.
17. Biz bunlara da belâ verdik, şu bahçe sâhiplerine belâ verdiğimiz gibi: Hani onlar, sabah olunca bahçeyi mutlaka devşireceklerine yemin etmişlerdi.
18. İstisnâ da etmiyorlar (Allâh dilerse biçeriz demiyorlar)dı.
19. Fakat onlar uyurlarken hemen (gönderilen) dolaşıcı bir belâ, onu sardı da,
20. Bahçe simsiyah kesiliverdi.
21. Sabahleyin birbirlerine seslendiler:
22. "Haydi devşirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye.
23. Derken yürüdüler; fısıldaşıyorlardı:
24. "Sakın, bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın" diye.
25. Devşirebileceklerini umarak erkenden gittiler.
26. Fakat bahçeyi görünce: "Herhalde biz yolu şaşırdık." dediler.
27. "Hayır, doğrusu biz mahrum bırakıldık!"
28. Orta (yolda giden iyi)leri: "Ben size demedim mi? Rabbinizi tesbih etmeniz gerekmez miydi?" dedi.
29. "Rabbimizi tesbih ederiz, doğrusu biz zulmedenlermişiz!" dediler.
30. Dönüp birbirlerini kınamağa başladılar:
31. "Yazık bize, dediler, biz azgınlarmışız!"
32. "Belki Rabbimiz, bize onun yerine ondan daha iyisini verir. Biz Rabbimize yönelir, O'ndan umarız."
33. İşte azâb böyledir. Âhiret azâbı ise daha büyüktür, keşke bilselerdi.
34. Korunanlar için de Rableri katında ni'met bahçeleri vardır.
35. Biz müslümanları suçlular gibi yapar mıyız hiç?
36. Neyiniz var, nasıl hüküm veriyorsunuz?
37. Yoksa sizin bir Kitabınız var da onda mı (bu hükümleri) okuyorsunuz?
38. Onda istediğiniz her şeyi buluyorsunuz?
39. Yoksa sizin istediğiniz hükmü verebileceğinize dair, kıyâmete kadar sürecek andlarınız mı var üzerimizde?
40. Sor onlara: Onların hangisi buna kefil olacak?
41. Yoksa kendilerinin ortakları mı var? Doğru iseler ortaklarını çağırsınlar.
42. Bacaktan açılacağı (paçanın sıvanacağı, işlerin güçleşeceği) ve secdeye da'vet edilecekleri gün (secde) edemezler.