Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 464
48. Yaptıkları işlerin kötülükleri kendilerine görünmüş ve alay edegeldikleri şey onları kuşatmıştır.
49. İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize du'â eder. Sonra, ona bizden bir ni'met verdiğimiz vakit; "Bu, (benim) bilgi(m) sayesinde bana verildi" der. Hayır, o bir imtihandır, fakat çokları bilmiyorlar.
50. Onlardan öncekiler de bunu demişlerdi. Ama kazandıkları şeyler, kendilerine hiçbir yarar sağlamadı.
51. Kazandıklarının kötülükleri, sonunda başlarına geldi. Bunlardan zulmedenlere de yaptıklarının kötülükleri erişecektir. Onlar, buna engel olacak değillerdir.
52. Bilmediler mi ki Allâh dilediğine rızkı açar ve kısar. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için ibretler vardır.
53. (Tarafımdan onlara) De ki: "Ey nefislerine karşı aşırı giden kullarım, Allâh'ın rahmetinden umut kesmeyin. Allâh bütün günâhları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir."
54. "Size azâb gelip çatmadan Rabbinize dönün, O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez."
55. "Ansızın ve hiç farkına varmadığınız bir sırada, size azâb gelmezden önce Rabbinizden size indirilenin en güzeline uyun."
56. (O gün günâhkâr) nefsin şöyle demesinden sakının: "Allâh'ın yanında (O'na kullukta) kusur edişimden dolayı vah (bana). Gerçekten ben alay edenlerdendim."