Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 279
103. Biz onların, "Ona bir insan öğretiyor!" dediklerini biliyoruz. Hak'tan saparak kendisine yöneldikleri adamın dili a'cemi (yabancıdır, açık değildir), bu ise apaçık Arapça bir dildir.
104. Allâh'ın âyetlerine inanmayanları Allâh doğru yola iletmez, onlar için acı bir azâb vardır.
105. Yalanı ancak Allâh'ın âyetlerine inanmayanlar uydurur; yalancılar, işte onlardır.
106. İnandıktan sonra Allah'a nankörlük eden, -kalbi imanla yatışmış olduğu halde (inkâra) zorlanan değil- fakat küfre göğüs açan, (küfürle sevinç duyan) kimselere Allah'tan bir gazab iner ve onlar için büyük bir azâb vardır.
107. Bu, onların dünyâ hayâtını âhirete tercih etmelerinden ve Allâh'ın, inkâr eden kavmi doğru yola iletmeyeceğinden ötürü böyledir.
108. Onlar, Allâh'ın kalblerini kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte gâfiller onlardır.
109. Elbette onlar, âhirette ziyana uğrayacaklardır.
110. Sonra Rabbin, şunların şu işkenceye uğratıldıktan sonra göç eden, sonra savaşan ve sabredenlerin yanındadır. Elbette (bütün) bun(lar)dan sonra Rabbin bağışlayan, esirgeyendir.