Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 251
14. Gerçek du'â, ancak O'na yapılır. O'ndan başka du'â ettikleri ise, kendilerinin hiçbir isteklerini karşılayamazlar. (Onların durumu) tıpkı ağzına gelsin diye suya avuçlarını uzatan kimse gibidir. Oysa (uzanıp suyu avuçlamadıkça su) on(un ağzın)a gelmez. İşte kâfirlerin du'âsı, öyle boşa gider.
15. Göklerde ve yerde olanların hepsi, ister istemez Allah'a secde ederler. Gölgeleri de sabah akşam (uzanıp kısalarak O'na secde etmektedirler).
16. De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allâh!", "O halde, de, O'ndan başka kendilerine dahi bir fayda ve zarar veremeyen veliler mi edindiniz?" De ki: "Körle gören, yahut karanlıklarla aydınlık bir olur mu?" Yoksa Allah'a, O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar mı buldular da, (ikisinin) yaratma(sı) onlara, benzer mi göründü? De ki: "Her şeyin yaratıcısı Allah'tır. O, tektir, kahreden(herşeye üstün gelen)dir."
17. Gökten bir su indirdi de dereler kendi ölçüsünce (o su ile) çağlayıp aktı. Sel üste çıkan köpüğü taşıdı. Süs, yahut eşya yapmak için ateşte yak(ıp erit)tikleri madenlerden de bunun gibi bir köpük (posa) vardır. Allâh, hak ve bâtılı böyle benzetme ile anlatır. Köpük yok olup gider. İnsanlara yararlı olan ise yeryüzünde kalır. İşte Alllah, böyle güzel meseller verir.
18. Rablerinin buyruğuna uyanlara, en güzel karşılık vardır. Ona uymayanlar ise, yeryüzünde bulunan her şey ve bunun bir misli daha kendilerinin olsa, (Allâh'ın azâbından kurtulmak için) onu fidye verirlerdi. Onların hesâbı çok kötüdür. Varacakları yer de cehennemdir, ne kötü bir yataktır o!