Şuarâ Suresi 101. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Şuarâ Suresi 227 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 47. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 367 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَلَا صَد۪يقٍ حَم۪يمٍ
Sureler
Mushaf
Sayfa 367
Sayfa 367
İlgili Sure
Şuarâ Suresi
Şuarâ Suresi
Önceki
Şuarâ Suresi 100. Ayet
Şuarâ Suresi 100. Ayet
Sonraki
Şuarâ Suresi 102. Ayet
Şuarâ Suresi 102. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ne de candan bir dostumuz. |
Abdullah Parlıyan | ''Ne de yakın bir dostumuz''. |
Adem Uğur | "Güveneceğimiz bir dostumuz da yok. " |
Ahmed Hulusi | 'Yakın bir dost da yok.' |
Ahmet Tekin | Candan bir dostumuz da yok. |
Ahmet Varol | "Ne de candan, yakın bir dost." |
Ali Bulaç | Ne de yakın bir dost... |
Ali Fikri Yavuz | “Ne de candan bir dostumuz. |
Ali Ünal | (96-102) Cehennemde putlarıyla çekişerek şöyle derler: “Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır. Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.” |
Bayraktar Bayraklı | (96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler. |
Bekir Sadak | (100-101) Artık (bugün için) ne şefaatçilerimiz vardır, ne de candan sıcak bir dostumuz... |
Celal Yıldırım | (100-101) “İşte bu yüzden artık bizim için ne şefaatçiler var, ne de yakın bir dost.” |
Cemal Külünkoğlu | “Candan bir dostumuz da yok.” |
Diyanet İşleri | (96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak' derler. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | (100-101) Şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var, ne de yakın bir dostumuz. |
Diyanet Vakfı | 'Ne de yakın bir dostumuz.' |
Edip Yüksel | «Ne de yakın bir dost.» |
Elmalılı ( Sade ) | ne de sadık bir dost! |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Ne de yakın bir sadîk |
Elmalılı Hamdi Yazır | "Ne de candan, yakın bir dost." |
Gültekin Onan | “Ne de yakın bir dost.” |
Harun Yıldırım | «ne de candan bir dost yok». |
Hasan Basri Çantay | (100-101) 'Şimdi artık bizim, ne şefâatçilerimiz, ne de yakın bir dostumuz vardır!' |
Hayrat Neşriyat | Ve sıcak bir dostumuz da yoktur. |
İbni Kesir | "Bizi koruyup gözetecek bir dost ta yok." |
İlyas Yorulmaz | “Ne de şefkatli bir dost!” |
İnsan Dergisi | Ne de bize merhametle kucak açacak candan bir dostumuz. |
Kadri Çelik | ne de candan bir dostumuz. |
Mahmut Kısa | Ne bir can dostu. |
Muhammed Esed | ne de yürekten bir dost. |
Mustafa İslamoğlu | (100-101) «Artık bize ne şefaat edicilerden var. Ne de yakın bir dost var.» |
Ömer Nasuhi Bilmen | “Sıcak bir dostumuz da yoktur. ” |
Ömer Öngüt | Sıcak bir dost da yok.. |
Şaban Piriş | Sıcak, candan bir dostumuz da yoktur! |
Sadık Türkmen | Cana yakın bir dostumuz da yok. |
Seyyid Kutub | (96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!" |
Suat Yıldırım | "Ne de sıcak bir dostumuz." |
Süleyman Ateş | «Ne de candan, yakın bir dost.» |
Süleymaniye Vakfı | Ne de bir can dostu. |
Tefhim-ul Kuran | 'Ne de candan bir dostumuz. |
Ümit Şimşek | Ne sıcak, samimi bir dostumuz." |
Yaşar Nuri Öztürk | Ne de candan-yakın bir dost. |
Sureler
Sayfa 367
Mushaf
Mushaf
Şuarâ Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Şuarâ Suresi 100. Ayet
Önceki
Önceki
Şuarâ Suresi 102. Ayet
Sonraki
Sonraki