Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 596
15. (15-16) O ateş ki dini yalan sayan ve ona sırtını dönenden başkası oraya girmez.
16. (15-16) O ateş ki dini yalan sayan ve ona sırtını dönenden başkası oraya girmez.
17. (17-18) Ama Allah’a karşı gelmekten çok sakınan ve gönlünü arındırmak için Allah yolunda mal harcayan ise ondan uzak tutulur.
18. (17-18) Ama Allah’a karşı gelmekten çok sakınan ve gönlünü arındırmak için Allah yolunda mal harcayan ise ondan uzak tutulur.
19. O, verdiğini kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak vermez. Verdiğinden ötürü hiç kimseden mükâfat da beklemez.
20. Sadece ve sadece yüce Rabbini razı etmek ister.
21. Kendisi de ukbada elbet hoşnut olur.
1. Güneşin yükselip en parlak halini aldığı kuşluk vakti hakkı için!
2. Sükûnete erdiği dem gece hakkı için ki:
3. Ey Resulüm! Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.
4. Elbette senin için her zaman, işin sonu, başından daha hayırlıdır.
5. Elbette Rabbin sana ileride öyle ihsan edecek, ta ki sen de O’ndan ve verdiğinden razı olacaksın.
6. Seni yetim bulup barındırmadı mı?
7. Seni dinin hükümlerinden habersiz bulup seçerek dosdoğru yola koymadı mı?
8. Seni muhtaç bulup ihtiyacını gidermedi mi?
9. Öyle ise, sakın yetimi güçsüz bulup hakkını yeme, sakın onu küçümseyip üzme!
10. İsteyene de kaba davranma, onu azarlama!
11. Rabbinin nimetlerini ise durmayıp söyle!
1. Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?
2. (2-3) Senin belini çatırdatan o ağır yükünü indirmedik mi?
3. (2-3) Senin belini çatırdatan o ağır yükünü indirmedik mi?
4. Hem senin şanını yüceltmedik mi?
5. Demek ki güçlükle beraber kolaylık vardır.
6. Evet, güçlükle beraber kolaylık vardır!
7. O halde bir işi bitirince, hemen başka işe giriş, onunla uğraş.
8. Hep Rabbine yönel, O’na yaklaş!