Sureler
Mealler
Önceki
Beled Suresi
Sonraki
Leyl Suresi
No Meal                    
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 Andolsun, evrendeki mükemmel sistemin en parlak delillerinden biri olan Güneş'e ve onun hayat veren aydınlığına.
2 Andolsun, gerek ışığını Güneş'ten alarak, gerekse onun batışından sonra ortaya çıkarak onu izlemekte olan Ay'a.
3 Andolsun, ışıklarıyla yeryüzüne gülümseyerek onu aydınlatan gündüze.
4 Andolsun, siyah bir tül gibi onu perde perde örtüp bürüyen geceye.
5 Andolsun, sayısız yıldızlarla dolu uçsuz bucaksız gökyüzüne ve onu mükemmel bir sistem çerçevesinde düzenleyen yüce Kudrete.
6 Andolsun yeryüzüne ve oradaki canlıların huzur ve güven içinde yaşayabilmesi için, onu her türlü nimet ve imkânlarla donatarak bir halı gibi yayıp döşeyene.
7 Andolsun, insan benliğine ve onu üstün ve yetenekli bir varlık olarak düzenleyen,
8 Sonra da ona doğru ile yanlışı birbirinden ayırt etme yeteneği bahşeden ve hakikati apaçık ortaya koyan ayetler göndererek ona kendisi için neyin iyi, neyin kötü olduğunu öğreten yüce Rabb'e!
9 Evet, bütün bunlara andolsun ki, benliğini günah kirlerinden arındıran kesinlikle kurtulmuştur.
10 Onu kötülüklerle kirletip karartan ise, en büyük felâkete uğramıştır.
11 Örneğin Semud kavmi azgınlık ederek ayetlerimi yalanlamıştı.
12 Hani içlerinden en azgınları ileri atılıp Salih Peygamberin karşısına dikilmişti.
13 Allah'ın Elçisi onlara, "Allah size bir mucize ve imtihan olarak şu deveyi gönderdi. Bu sahipsiz deveye karşı tavrınız, kaba kuvvete başvurarak zayıf ve çaresiz insanları ezme huyundan vazgeçip geçmediğinizi ortaya koyan bir ölçü olacaktır. Şöyle ki, şu pınardan bir gün onun, bir gün de sizin ve hayvanlarınızın su içme hakkınız olacak ve bu sıra hiç bozulmayacaktır. Öyleyse, Allah'ın sizi imtihan etmek üzere gönderdiği bu deveye ve onun su hakkına dokunmayın. Aksi hâlde, bunun cezasını en ağır biçimde ödersiniz." demişti.
14 Ama bu zalimler, Salih'in uyarılarını hiçe sayarak onu yalanladılar ve Allah'a itaatin simgesi olan deveyi hunharca boğazladılar. Bunun üzerine Rab'leri, günahlarından dolayı azabı başlarına geçirerek orayı yerle bir etti.
15 Hem de, bu işin sonucundan zerrece korkmadan. Çünkü O'nun üstünde, O'nu sorumlu tutacak, O'nu engelleyecek hiçbir kuvvet ve kudret yoktur.

 
                    Arapça No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
وَالشَّمْسِ وَضُحٰيهَاۙۖ 1
وَالْقَمَرِ اِذَا تَلٰيهَاۙۖ 2
وَالنَّهَارِ اِذَا جَلّٰيهَاۙۖ 3
وَالَّيْلِ اِذَا يَغْشٰيهَاۙۖ 4
وَالسَّمَٓاءِ وَمَا بَنٰيهَاۙۖ 5
وَالْاَرْضِ وَمَا طَحٰيهَاۙۖ 6
وَنَفْسٍ وَمَا سَوّٰيهَاۙۖ 7
فَاَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوٰيهَاۙۖ 8
قَدْ اَفْلَحَ مَنْ زَكّٰيهَاۙۖ 9
وَقَدْ خَابَ مَنْ دَسّٰيهَاۜ 10
كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوٰيهَاۙۖ 11
اِذِ انْبَعَثَ اَشْقٰيهَاۙۖ 12
فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللّٰهِ نَاقَةَ اللّٰهِ وَسُقْيٰيهَا۠ 13
فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَاۙۖ فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُمْ بِذَنْبِهِمْ فَسَوّٰيهَاۙۖ 14
وَلَا يَخَافُ عُقْبٰيهَا 15
                    Ayet No
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
وَالشَّمْسِ وَضُحٰيهَاۙۖ
Andolsun, evrendeki mükemmel sistemin en parlak delillerinden biri olan Güneş'e ve onun hayat veren aydınlığına.
1
وَالْقَمَرِ اِذَا تَلٰيهَاۙۖ
Andolsun, gerek ışığını Güneş'ten alarak, gerekse onun batışından sonra ortaya çıkarak onu izlemekte olan Ay'a.
2
وَالنَّهَارِ اِذَا جَلّٰيهَاۙۖ
Andolsun, ışıklarıyla yeryüzüne gülümseyerek onu aydınlatan gündüze.
3
وَالَّيْلِ اِذَا يَغْشٰيهَاۙۖ
Andolsun, siyah bir tül gibi onu perde perde örtüp bürüyen geceye.
4
وَالسَّمَٓاءِ وَمَا بَنٰيهَاۙۖ
Andolsun, sayısız yıldızlarla dolu uçsuz bucaksız gökyüzüne ve onu mükemmel bir sistem çerçevesinde düzenleyen yüce Kudrete.
5
وَالْاَرْضِ وَمَا طَحٰيهَاۙۖ
Andolsun yeryüzüne ve oradaki canlıların huzur ve güven içinde yaşayabilmesi için, onu her türlü nimet ve imkânlarla donatarak bir halı gibi yayıp döşeyene.
6
وَنَفْسٍ وَمَا سَوّٰيهَاۙۖ
Andolsun, insan benliğine ve onu üstün ve yetenekli bir varlık olarak düzenleyen,
7
فَاَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوٰيهَاۙۖ
Sonra da ona doğru ile yanlışı birbirinden ayırt etme yeteneği bahşeden ve hakikati apaçık ortaya koyan ayetler göndererek ona kendisi için neyin iyi, neyin kötü olduğunu öğreten yüce Rabb'e!
8
قَدْ اَفْلَحَ مَنْ زَكّٰيهَاۙۖ
Evet, bütün bunlara andolsun ki, benliğini günah kirlerinden arındıran kesinlikle kurtulmuştur.
9
وَقَدْ خَابَ مَنْ دَسّٰيهَاۜ
Onu kötülüklerle kirletip karartan ise, en büyük felâkete uğramıştır.
10
كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوٰيهَاۙۖ
Örneğin Semud kavmi azgınlık ederek ayetlerimi yalanlamıştı.
11
اِذِ انْبَعَثَ اَشْقٰيهَاۙۖ
Hani içlerinden en azgınları ileri atılıp Salih Peygamberin karşısına dikilmişti.
12
فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللّٰهِ نَاقَةَ اللّٰهِ وَسُقْيٰيهَا۠
Allah'ın Elçisi onlara, "Allah size bir mucize ve imtihan olarak şu deveyi gönderdi. Bu sahipsiz deveye karşı tavrınız, kaba kuvvete başvurarak zayıf ve çaresiz insanları ezme huyundan vazgeçip geçmediğinizi ortaya koyan bir ölçü olacaktır. Şöyle ki, şu pınardan bir gün onun, bir gün de sizin ve hayvanlarınızın su içme hakkınız olacak ve bu sıra hiç bozulmayacaktır. Öyleyse, Allah'ın sizi imtihan etmek üzere gönderdiği bu deveye ve onun su hakkına dokunmayın. Aksi hâlde, bunun cezasını en ağır biçimde ödersiniz." demişti.
13
فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَاۙۖ فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُمْ بِذَنْبِهِمْ فَسَوّٰيهَاۙۖ
Ama bu zalimler, Salih'in uyarılarını hiçe sayarak onu yalanladılar ve Allah'a itaatin simgesi olan deveyi hunharca boğazladılar. Bunun üzerine Rab'leri, günahlarından dolayı azabı başlarına geçirerek orayı yerle bir etti.
14
وَلَا يَخَافُ عُقْبٰيهَا
Hem de, bu işin sonucundan zerrece korkmadan. Çünkü O'nun üstünde, O'nu sorumlu tutacak, O'nu engelleyecek hiçbir kuvvet ve kudret yoktur.

 
15

Sureler

Mealler
Leyl Suresi
Sonraki