Sâd Suresi 3. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Sâd Suresi 88 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 38. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 453 sayfa numarasında yer almaktadır.
كَمْ اَهْلَكْنَا مِنْ قَبْلِهِمْ مِنْ قَرْنٍ فَنَادَوْا وَلَاتَ ح۪ينَ مَنَاصٍ
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlardan önce nice toplumları helak ettik, kurtulmak için vakitleri kalmamışken nasıl yalvarıyorlardı bize. |
Abdullah Parlıyan | Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi. |
Adem Uğur | Onlardan önce, nice nesilleri feryat figan içinde helâk ettik! Artık kurtulmaları mümkün değildi! |
Ahmed Hulusi | Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat etmişlerdi. Artık kurtulma zamanı geçmişti. |
Ahmet Tekin | Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Feryat ettiler ama kurtuluş vakti değildi. |
Ahmet Varol | Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi. |
Ali Bulaç | Kendilerinden evvel nice ümmetleri helâk ettik! Çığrıştılar, fakat kurtulmak vakti değildi. |
Ali Fikri Yavuz | Ama Biz, onlardan önce (inkâr ve muhalefette direnen) nice nesilleri helâk ettik. (Azabımız başlarına inince) pişmanlık içinde ne çığlıklar kopardılar ama, artık cezamızı tehir zamanı değildi. |
Ali Ünal | Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman yalvardılar, ama kurtuluş zamanı değildi. |
Bayraktar Bayraklı | Onlardan once nice nesilleri yok ettik. Feryat ediyorlardi; oysa artik kurtulma zamani degildi. |
Bekir Sadak | Onlardan önce nice nesilleri yok ettik ki çığlık atıp yardım istiyorlardı. Ama artık kurtulma vakti değildi. |
Celal Yıldırım | Onlardan önce nice milletleri (isyanlarından olayı) helak ettik. Ve artık kaçmalarının mümkün olmadığını anladıklarında (bize nasıl) yalvarıyorlardı! |
Cemal Külünkoğlu | Biz onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Onlar da feryat ettiler, ama artık kurtuluş zamanı değildi. |
Diyanet İşleri | Onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Feryat ediyorlardı; oysa artık kurtulma zamanı değildi. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi. |
Diyanet Vakfı | Onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Feryat ettiler, ancak artık kurtuluş zamanı değildi. |
Edip Yüksel | Kendilerinden önce nicelerini helak ettik. Onlar çağrıştılar. Ama artık kurtuluş vakti değildi. |
Elmalılı ( Sade ) | Kendilerinden önce nicelerini helak ettik. Çığrıştılar; fakat kurtulma zamanı değildi. |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Kendilerinden evvel nicelerini helâk ettik! Çığırıştılar: Değildi fakat vaktı halâs |
Elmalılı Hamdi Yazır | Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi. |
Gültekin Onan | Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi. |
Harun Yıldırım | Biz kendilerinden evvel nice ümmet (ler) i helâk etdik. O zaman (ne) çığlıklar kopardılar. Halbuki (o vakit, azâbdan kaçıb) kurtulma vakti değildi... |
Hasan Basri Çantay | Onlardan önce nice nesilleri (böyle zulümleri sebebiyle) helâk ettik; o zaman feryâd ettiler; (ama) artık kurtuluş zamânı değildir! |
Hayrat Neşriyat | Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik de onlar, çığlıklar kopardılar. Halbuki kurtulmak vakti değildi. |
İbni Kesir | Onlardan önce nice kasabaları helak ettik. Azap onlara gelince, bağırıp çağırdılar, ama kaçacak zamanları yok. |
İlyas Yorulmaz | Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryat ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi. |
İnsan Dergisi | Oysa kendilerinden önce nice toplumları helâk ettik. Öyle ki, zalimler azabımızı gördüklerinde, son anda pişmanlık duyup feryat etmişlerdi. Ne var ki, kurtuluş vakti çoktan geçmişti. Şimdiki inkârcılara gelince: |
Kadri Çelik | Onlardan önce kaç nesli (bu günahlarından dolayı) yok ettik! Ve artık kaçmalarının mümkün olmadığını anladıklarında (nasıl) yalvarıyorlardı (Bize)! |
Mahmut Kısa | Onlardan önce nice ümmetleri helâk ettik de bağrışıp çığrıştılar ama kurtuluş vakti çoktan geçmişti. |
Muhammed Esed | Kendilerinden önce nice kuşakları helak ettik; tam bu sırada imdat dilediler, fakat kurtuluşun vakti çoktan geçmişti. |
Mustafa İslamoğlu | Onlardan evvel nice kavimleri helâk ettik, çağırışmaya başladılar. Artık kurtuluş vakti değildi. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Onlardan önce nice nesiller helâk ettik. Feryat ettiler ve fakat artık kurtulma zamanı değildi. |
Ömer Öngüt | Onlardan önceki nesillerden nicelerini helak ettik. Feryat ettiler ama kurtuluş/kaçış vakti geçmişti. |
Şaban Piriş | Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik/imha ettik. Feryat ettiler fakat kurtulmak vakti geçmişti. |
Sadık Türkmen | Onlardan önce nice nesilleri helak ettik de feryad ettiler. Oysa artık kurtuluş zamanı değildi. |
Seyyid Kutub | Biz onlardan önce nice nesilleri silip süpürdük. O zaman ne çığlıklar, ne feryatlar kopardılar! Ama kurtuluş zamanı çoktan geçmişti! |
Suat Yıldırım | Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik de feryâd ettiler; fakat artık kurtuluş zamanı geçmişti. |
Süleyman Ateş | Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi. |
Süleymaniye Vakfı | Onlardan önce nice nesiller, etkisizleştirdiğimiz sırada yalvarıp yakardılar ama artık iş işten geçmişti. |
Tefhim-ul Kuran | Biz onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryad edip durdularsa da kurtuluş vakti geçmişti. |
Ümit Şimşek | Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik biz, bağrıştılar onlar, fakat kurtuluş yoktu; geçmişti zaman. |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik. (Azabımızı görünce yardım için) feryat ettiler ama (artık) kurtulma zamanı değildi. |