Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 597
1. Ant olsun incire ve zeytine!
2. Ant olsun Sina Dağına!
3. Ve bu güvenli kente!
4. Doğrusu biz insanı en güzel bir biçimde yarattık.
5. Sonra da ona, aşağıların en aşağısına düşebilme özgürlüğü verdik.
6. Ancak iman edenler ve salih amel/faydalı işleri en iyi şekilde yapanlar böyle değil; onlar için hiç kesilmeyecek/kesintisiz bir mükâfat vardır.
7. Böyle iken (ey insan), sana din/ceza/hesap gününü yalanlatan nedir?
8. Allah yargıçların yargıcı değil midir?
1. Yaratan rabbinin adıyla oku/okuyup paylaş! [*]
2. O insanı alaktan (embriyodan/bir hücreden) [**] yarattı.
3. Oku, rabbin sayısız ikram edendir.
4. O, kalem ile öğretti.
5. (o), insana bilmediklerini öğretti.
6. Hayir Hayir (okumamaktan) sakın! Her insan; (Kur’an’ı anladığı dilde okumaz ve Rabbini Kur’an’dan tanımazsa) azar/azgınlaşır,
7. Kendini müstağni/yeterli görmekle!
8. Oysa dönüş Rabbinin huzurunadır.
9. Engelleyeni gördün mü;
10. (namaz kılıyorken, Kur’an okuyorken, davet ediyorken) ibadet eden bir kulu?
11. Gördün mü, ya o (engellenen/ibadet eden) doğru yol üzerindeyse?
12. Yahut, takvayı/kötülüklerden uzak durmayı emrediyorsa?
13. Gördün mü; ya o (engelleyen) yalanlıyor ve yüz çeviriyorsa?!
14. Bilmez mi ki Allah, kesinlikle herşeyi görüyor!
15. Hayır hayır! Eğer vazgeçmezse, onu alnından/perçeminden (yaptıklarıyla) yakalayacağız;
16. O yalancı günahkarın perçeminden/alnından.
17. O halde çağırsın adamlarını!
18. Biz de zebanileri (azap meleklerini) çağıracağız.
19. Kesinlikle hayir, ona (engelleyene) boyun eğme; (sen yalnız Allah’a) secde/itaat et ve (secde ederek O’na) yaklaş/bağlılığını göster.