Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 594
24. Der ki: “Yazık, ne olurdu bu hayatım için, önceden bir şeyler takdim etseydim/gönderseydim.”
25. Işte o gün, hiç kimse O’nun azabı gibi azap edemez.
26. Hiç kimse O’nun vuracağı bağ gibi bir bağ vuramaz!
28. Razı etmiş olarak, razı edilmiş olarak Rabbinin huzuruna dön.
29. Artık kullarımın arasına gir!
30. Cennetime gir!
1. Yemin ederim bu kente!
2. Sen de bu kentte oturmaktasın.
3. Yemin ederim babaya ve çocuğuna!
4. Gerçek şu ki; Biz insanı, bir zorluk (anne karnı) içinde yarattık.
5. O(insan), hiç kimsenin kendisine asla güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?
6. O: ”yığın yığın mal telef ettim!” diyor.
7. Zannediyor mu ki, hiç kimse onu görmemiştir.
8. Onun için, iki göz var etmedik mi?
9. Bir dil ve iki dudak?
10. Ona, iki tepe (iyilik ve kötülük yolunu) gösterdik!
11. Ama o, sarp yokuşu aşamadı.
12. Sarp yokuşun ne olduğunu, bilir misin?
13. O, bir kimseyi esaretten kurtarmak
14. Ya da yokluk gününde yedirmektir;
15. Yakınlığı olan bir yetime
16. Veya toprağa uzanıp (çaresiz) kalmış olan (yabancı) bir yoksula!
17. Sonra da iman edenlerden, sabrı tavsiye edenlerden ve merhameti tavsiye edenlerden olmaktır.
18. Işte bunlar, kitabı sağından verilenler/merhametin arkadaşlarıdır!
19. Ayetlerimizi inkâr edenler ise onlar, kitabı solundan verilenler/merhametsizliğin arkadaşlarıdır!
20. Üzerlerine sımsıkı kapatılmış bir ateş vardır!