Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 560
1. Ey NEBÎ/PEyGAMBER! Eşlerinin hoşnutsuzluğunu gidermek için, Allah’ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
2. Allah (gereksiz yere ettiğiniz) yeminlerinizi bozmayı (ve kefaret ödemeyi) size meşrû kılmıştır. Allah sizin yardımcınızdır. O; bilir ve doğru hüküm/karar verendir.
3. Hani nebî/peygamber eşlerinden birine, gizlilik şartıyla bir söz söylemişti. (Zeyneb’in verdiği bal şerbetini artık içmeyeceğim diye.) Fakat eşi o sözü (başkasına) haber verip, Allah da bunu peygambere bildirince, peygamber bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmını da sonraya bırakmıştı. Peygamber bunu ona haber verince, o; “Bunu sana kim bildirdi?” dedi. Peygamber; “Bunu bana, hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi” dedi.
4. (ey peygamber’in eşleri!) Eğer siz ikiniz Allah’a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü kalpleriniz kaydı. Eğer Peygamber’e karşı birbirinize arka çıkarsanız, bilin ki; Allah onun yardımcısıdır, Cebrail de, salih müminler de! Bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar.
5. Eğer o sizi boşarsa; Rabbi ona sizden daha hayırlı, müslüman, inanan, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul veya bakire eşler almasına izin verebilir.
6. Ey iman EDENLER! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, Allah’ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır.
7. Ey inkâr edenler! Bugün özür dilemeyin! Siz ancak, yapmakta olduklarınızın karşılığını görüyorsunuz.