Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 512
10. Sana (doğru işlerde yardımcı olmak için) biat edenler, esas olarak yalnız Allah’a biat etmişlerdir (söz vermişlerdir). Allah’ın yardımı onların üzerinedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah’a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir ödül verecektir.
11. Bedevilerin (savaştan) geri bırakılanları sana; “Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu; Allah’tan bizim için af dile” diyecekler. Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: “Allah sizin bir zarara uğramanızı dilerse, yahut bir yarar elde etmenizi dilerse, ona karşı kimin bir şeye gücü yeter? Hayır, Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”
12. (ey münafıklar!) Siz aslında, Peygamberin ve inananların bir daha ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel geldi de, kötü zanda bulundunuz ve helâkı hak eden bir kavim oldunuz.
13. Kim Allah’a ve Peygambere inanmazsa bilsin ki, şüphesiz Biz, inkârcılar için alevli bir ateş hazırladık.
14. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. O, hak eden(iyi kimseler)i bağışlar, hak eden(suçlu kimseler)e de ceza verir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
15. Savaştan geri bırakılanlar, siz ganimetleri almaya giderken; “Bırakın biz de sizinle gelelim” diyeceklerdir. Onlar Allah’ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: “Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz. Allah önceden böyle buyurmuştur.” Onlar; “Bizi kıskanıyorsunuz” diyeceklerdir. Hayır, onlar pek az düşünüyorlar.