Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 498
40. Gerçek şu Kİ; ayırt etme/hüküm günü, onların hepsinin buluşma/duruşma günüdür.
41. O gün dostun dosta hiçbir şekilde yararı olmaz. Ve onlara yardım da edilmez.
42. Allah’ın rahmet ettiği kimseler hariç! Şüphesiz O; üstündür, esirgeyendir.
43. Şüphesiz o zakkum ağacı;
44. Günahkârların yemeğidir.
45. Maden eriyiği gibi karınların içinde kaynar durur;
46. Kızgın/kaynar suyun kaynaması gibi!
47. “onu yakalayın ve cehennemin ortasına sürükleyin.
48. Sonra başının üstüne kaynar su azabından dökün.”
49. ”tat bakalım! Çünkü sen kendince üstündün, şerefliydin!”
50. “şüphesiz kuşkulanıp durduğunuz şey işte budur!”
51. Muhakkak ki, korunup sakınanlar güvenli bir makamdadırlar.
52. Bahçelerde ve pınar başlarında.
53. Ince ipekten ve parlak atlastan giysiler giyerek, karşılıklı otururlar.
54. Işte böyle! Biz onları iri gözlü eşlerle de eş kılmışızdır.
55. Orada güven içinde her türlü meyveyi isteyebilirler.
56. Orada ilk ölümden başka ölüm tatmazlar. Ve onları cehennem azabından korumuştur.
57. Rabbinden bir lütuf olarak! En büyük kazanç/mutluluk işte budur!
58. Böylece biz onu (Kur’an’ı), senin lisanın ile kolay anlaşılır kıldık/hale getirdik ki; insanlar düşünüp öğüt alsınlar.
59. Öyleyse sen gözetleyip bekle! Çünkü onlar da gözetleyip bekleyenlerdir!