Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 439
39. Yeryüzüne sizi halifeler/birbirinin yerine geçenler kılan O’dur. Öyleyse kim inkâra saparsa onun inkârı kendi aleyhinedir. Çünkü Rableri katında; inkârcıların inkârı, gazaptan başka bir şey artırmaz ve inkârcıların inkârı, hüsrandan başka bir şey artırmaz!
40. De ki: “Allah’ın yanında yalvardığınız ortaklarınızı gördünüz mü? Bana gösterin, yeryüzünde ne yarattılar?” Ya da göklerde bir ortaklıkları mı var? Veya onlara bir kitap vermişiz de, onlar o kitaptan bir kanıt/delil üzerinde midirler? Aksine zalimler, birbirlerine sadece aldatma vadediyorlar.
41. Şüphesiz Allah; gökleri ve yeryüzünü, yıkılmasınlar diye kudreti altında tutuyor. Eğer yıkılacak olsalar; ikisini ancak ‘O’ tutar, kendisinden başka hiç kimse tutamaz. Şüphesiz O, çok sabırlıdır, bağışlayandır.
42. Yeminlerinin bütün gücüyle Allah’a yemin ettiler: “Eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, herhangi bir milletten daha fazla doğru yolda olacaklar” diye. Ancak kendilerine bir uyarıcı geldiği zaman; onlara nefretle kaçıştan başka bir katkı sağlamadı.
43. Yeryüzünde büyüklük tasladılar ve kötü tuzak kurdular. Kötü tuzak, sahibinden başkasına dolanmaz! Öncekilere uygulanan kuraldan başkasını mı bekliyorlar? Allah’ın sünnetinde/uygulamasında, asla bir değişiklik bulamayacaksın.
44. Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki? Kendilerinden önceki kimselerin akıbetinin/sonunun nasıl olduğunu görsünler! Halbuki onlar, bunlardan daha güçlü idiler. Gökte ve yerde Allah’ı âciz bırakacak hiçbir şey yoktur. Şüphesiz O; çok iyi bilendir, gücü yetendir.