Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 395
78. (karun) dedi ki: “O servet benim bilgim ve tecrübem sayesinde bana verildi.” Bilmedi mi ki Allah ondan önceki nice nesilleri helâk etmiştir; kuvvetçe ondan daha güçlü ve insan sayısı bakımından da daha çok kimseleri helâk etmiştir. Suçlulara artık kendi günahlarından sorulmaz! (Cezalandırılmaları kesinleştiği için ceza verilir.)
79. Böylelikle (karun), ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyen kimseler, dediler ki: “Ne olurdu, Karun‘a verilen şeylerin benzeri bize de verilseydi. Gerçekten o, büyük bir şans sahibi!”
80. Gerçek ilim adamları, dediler ki: “Yazık size! İman eden ve faydalı bir işi en iyi şekilde yapan kimse için, Allah‘ın ödüllendirmesi daha iyidir. Buna da sabredenler dışında kimse kavuşturulmaz.”
81. Sonunda kendisini de sarayını da yerin dibine geçirdik! Allah’a karşı kendisine yardım eden bir topluluğu da olmadı. Ve kendi kendini kurtarabilecek kimselerden olmadığı gibi!
82. Dün onun yerinde olmayı temenni eden kimseler; başladılar şöyle demeye: “Demek ki Allah; kullarından dilediği kimse için, rızkı açıp genişletir ve daraltıp kısar da!.. Allah bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine batırırdı. Demek ki; gerçekten de kâfirler, mutlu/huzurlu olamazmış!.”
83. Işte ahiret yurdu! Onu yeryüzünde böbürlenmek ve bozgunculuk etmek istemeyen kimselere veririz! İyi sonuç, korunup sakınanlar içindir.
84. Kim iyilik ile gelirse ona ondan daha hayırlısı vardır. Kim de kötülük ile gelirse kötülükleri yapan kimseler, yapmış olduklarından başkası ile cezalandırılmaz!