Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 339
56. Işte o gün mülk (hükümranlık) Allah’ındır. O, insanların arasında hükmünü verir. Artık iman edip, faydalı bir işi en iyi şekilde yapmış olanlar, Naîm Cennetleri’ndedirler.
57. Inkâr edip âyetlerimizi yalanlamış olanlara gelince, onlar için de alçaltıcı bir azap vardır.
58. Allah yolunda hicret edip de sonra öldürülmüş veya ölmüş olanlara gelince, Allah onlara muhakkak güzel bir rızık verecektir. Şüphe yok ki Allah rızık dağıtanların en hayırlısıdır.
59. Elbette onları hoşnut olacakları bir yere koyacaktır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, halimdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verendir).
60. Bu böyle! Bir de kim, kendisine verilen eziyetin dengiyle karşılık verir de sonra yine kendisine zulmedilirse, elbette Allah ona yardım eder. Hiç şüphesiz ki Allah; çok affedendir, çok bağışlayandır.
61. Bu böyle! Çünkü Allah geceyi kısaltıp gündüzü uzatıyor, gündüzü de kısaltıp geceyi uzatıyor. Şüphesiz ki Allah; hakkıyla işiten, hakkıyla görendir.
62. Bu böyle! Çünkü Allah gerçeğin ta kendisidir. O’nu bırakıp da taptıkları ise batılın/yalanın ta kendisidir. Şüphesiz ki Allah; yücedir, büyüktür.
63. Allah’ın gökten yağmur indirdiği, böylece yeryüzünün yemyeşil olduğunu görmedin mi? Şüphesiz Allah çok lütufkârdır, hakkıyla haberdardır.
64. Göklerdeki herşey, yerdeki herşey O’nundur. Şüphesiz ki Allah; elbette zengindir, elbette övgüye lâyıktır.