Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 304
98. Dedi ki: “Bu Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin sözü/tehdidi geldiği zaman onu yerle bir eder. Rabbimin sözü/tehdidi gerçektir.”
99. Biz o GÜN bazılarını bırakmışızdır, dalga dalga/izdiham halinde birbirlerine giriverirler. Sûr’a da üflenmiştir. Artık onların tümünü biraraya toplamışızdır.
100. O gün cehennemi kâfirler için açıkça göstermişizdir.
101. Onlar ki gözleri, Beni hatırlatan (doğadaki) ayetleri görmek istemiyorlardı ve (okunan ayetlerimizi de) dinlemeye tahammül edemiyorlardı.
102. Yoksa inkâr eden kimseler, Beni bırakıp da kullarımı evliya/dostlar edinerek, kurtulacaklarını mı sandılar? Biz cehennemi, inkârcılara konaklanılan/bir vatan olarak hazırladık.
103. De ki: “Yapılan işler bakımından kaybedenleri, size haber vereyim mi?”
104. Onların dünya hayatındaki çabaları boşa gitmiştir; oysa kendileri gerçekte iyi bir iş yaptıklarını sanıyorlar!
105. İşte onlar; Rablerinin ayetlerini ve O’na kavuşmayı/O’nunla yüzyüze gelmeyi, inkâr eden kimselerdir. Bu yüzden yaptıkları boşa gitmiştir. Artık onlar için kıyamet günü mahkeme/terazi kurulmaz!
106. Işte böyle, onların cezası cehennemdir. İnkâr etmeleri, ayetlerimi ve elçilerimi hafife/alaya almaları yüzünden!..
107. Inanan ve faydalı bir işi en iyi şekilde (dürüstçe) yapanlara gelince; onlar için vatan olarak Firdevs Cennetleri vardır.
108. Orada ölümsüz/sürekli kalıcıdırlar. Oradan hiç ayrılmak istemezler.
109. De ki: “Eğer deniz, Rabbimin sözlerini yazmak için mürekkep olsaydı; elbette deniz, Rabbimin sözleri tükenmeden önce tükenirdi. Hatta yardım için bir o kadarını daha getirsek!”
110. De ki: “Ben de sizin gibi (ölümlü) bir insanım. Yalnız bana ilâhınızın bir tek İlâh olduğu vahyolundu. Artık her kim, Rabbine (cennetine) kavuşmayı umuyorsa iyi bir iş yapsın. Ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak etmesin!”