Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 252
19. Rabbinden sana indirilenin, gerçek olduğunu bilen kimse, görmek istemeyen gibi olur mu? Akıl sahipleri düşünüp anlasınlar.
20. Onlar, Allah’a verdikleri sözü yerine getiren ve sözleşmeyi bozmayanlardır.
22. Onlar, rablerinin rızasına ermek için sabreden, namazı gereği gibi kılan, kendilerinin elinde bulunan rızıklardan; gizli olarak ve açıktan Allah’ın tavsiye ettiği şekilde harcayan ve kötülüğü iyilikle ortadan kaldıranlardır. İşte bunlar için dünya yurdunun iyi sonucu vardır.
23. Bu sonuç da Adn cennetleridir. Atalarından, eşlerinden ve çocuklarından iyi olanlarla beraber oraya girerler. Melekler de her bir kapıdan yanlarına girerler (ve şöyle derler):
24. “sabretmenize karşılık selâm sizlere. Dünya yurdunun sonucu (olan cennet) ne güzeldir!”
25. Allah’a verdikleri sözü, pekiştirilmesinden sonra bozanlar, Allah’ın korunmasını emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) koparanlar ve yeryüzünde fesat/terör/karışıklık çıkaranlar var ya; işte lânet (beddua/ilenç/azarlama) onlara, yurdun kötüsü (cehennem) de onlaradır.
26. Allah rızkı dilediğine bol yaratır, (dilediğine de) kısar. Onlar ise dünya hayatı ile sevinmektedirler. Halbuki dünya hayatı, ahiretin yanında çok az bir yararlanmadan ibarettir.
27. Inkâr edenler diyorlar ki: “Ona (Muhammed’e), Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!” De ki: “Şüphesiz Allah, sapıklığında kalmak isteyeni sapıklığında bırakır, kendisine yönelip gereğini yapanı da doğru yola eriştirir.”
28. Onlar, inananlar ve kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.