Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 247
96. Müjdeci gelip de, (Yusuf’un) gömleğini yüzüne koyunca, derhal görmesi açıldı. “Ben size demedim mi?” dedi. “Ben Allah’ın verdiği ilim ile sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim.”
97. “ey babamız!” dediler. “Bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Gerçekten biz, hata yapanlardan idik.”
98. “rabbime sizin için dua edeceğim!” dedi. “Şüphesiz O; bağışlayandır, esirgeyendir."
99. Ve sonra (Mısır’a varıp) Yusuf’un yanına girdiklerinde, anne ve babasını bağrına bastı. (Yusuf) dedi ki: “Allah’ın dilemesiyle, güven içinde Mısır’a girip yerleşin.”
100. Annebabasını tahtın üzerine oturttu. Onlar da buna şükür için, onun önünde yere kapanarak saygı ile selamladılar. Dedi ki: “Ey babacığım! İşte bu, önceden gördüğüm rüyamın yorumudur, Rabbim onu gerçek yaptı. Bana iyilikte bulundu. Beni zindandan çıkardı ve sizi çölden getirdi; şeytan benimle kardeşlerimin arasına fitne soktuktan sonra!.. Şüphesiz Rabbim dilediği şeyi, çok ince bir şekilde düzenleyip ayarlar. Şüphesiz O; bilir ve doğru hüküm/karar verendir.
101. Rabbim! bana mülkten verdin ve bana düşlerin yorumunu öğrettin. Göklerin ve yeryüzünün yaratıcısı! Dünyada da ahirette de benim velim/yardımcım sensin. Beni müslüman olarak vefat ettir. Ve beni iyiler arasına kat.”
102. (ey nebi!) İşte bu sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Sen, onlar işlerini kararlaştırıp da tuzak kurarlarken yanlarında değildin!
103. Sen, ne kadar istesen de insanların birçoğu mümin olmuyor.