Rûm Suresi 55. Ayet

Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.

Rûm Suresi 60 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 84. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 404 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يُقْسِمُ الْمُجْرِمُونَۙ مَا لَبِثُوا غَيْرَ سَاعَةٍۜ كَذٰلِكَ كَانُوا يُؤْفَكُونَ
Sureler
Mushaf
Sayfa 404
İlgili Sure
Rûm Suresi
Ayetler
İsim Meal
Abdulbaki Gölpınarlı Ve son saat gelip çattığında, suçlu günahkarlar, yeryüzünde bir saatten fazla kalmadıklarına yemin edeceklerdir. Onlar dünyada hep böyle haktan ve gerçekten yüz çeviriyorlardı.
Abdullah Parlıyan Kıyamet koptuğu gün, günahkârlar, (dünyada) ancak pek kısa bir süre kaldıklarına yemin ederler. İşte onlar, (dünyada da haktan) böyle döndürülüyorlardı.
Adem Uğur O saatin (ölüm) geldiği süreçte suçlular, (beden yaşamında) bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. . . Böylece çevriliyorlardı. (Rabbin indînde bir gün beden yaşamına göre bin yıldır; bağlantısı. )
Ahmed Hulusi Kıyametin kopacağı ânın gerçekleşeceği gün, İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsiler, suçlular, günahkârlar, dünyada, kulluk ve ibadet edebilecek yeterli süreye sahip olmadıklarına, ancak pek kısa bir süre kaldıklarına yemin ederler. İşte onlar, dünyada da haktan ayrılıp, küfre böyle döndürülüyorlardı.
Ahmet Tekin Kıyametin koptuğu gün suçlular bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar böyle uzaklaştırılıyorlar.
Ahmet Varol Kıyamet saatinin kopacağı gün, suçlu günahkarlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı.
Ali Bulaç Kıyamet kopacağı gün, mücrimler (Allah’a eş koşanlar) bir saatten fazla (kabirde veya dünyada) durmadıklarına yemin ederler. Onlar (dünyada iken de, doğruluktan yalan söylemeye), işte böyle çevriliyorlardı.
Ali Fikri Yavuz Kıyamet koptuğu gün, dünya hayatları günah hasadıyla geçmiş inkârcı suçlular, yemin ederek dünyada ancak belli belirsiz bir süre kaldıklarını ileri sürerler. (Yanlış algılarına, yanlış akıl yürütme ve eksik bilgilerine güvendiklerinden, dünyada iken de) hep böyle yanlışlara sürüklenip dururlardı.
Ali Ünal Kıyamet koptuğu gün, suçlular dünyada ancak pek kısa kaldıklarına yemin ederler. İşte onlar dünyada haktan böyle döndürülüyorlardı.
Bayraktar Bayraklı Kiyamet koptugu gun suclular sadece cok kisa bir muddet kalmis olduklarina yemin ederler. Boylece onlar dunyada da aldatilip haktan donduruluyorlardi.
Bekir Sadak (Beklenen) Kıyamet saati gelip gerçekleşeceği gün, suçlu günahkârlar (Dünya'da veya kabirde) bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (Dünya'da da) hep böyle (haktan gerçekten) çevriliyorlardı.
Celal Yıldırım Kıyamet koptuğu gün, suçlular dünyada bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar dünyada da aldatılıp haktan böyle dönüyorlardı.
Cemal Külünkoğlu Kıyametin kopacağı gün suçlular, (dünyada) bir andan fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (dünyada haktan) işte böyle döndürülüyorlardı.
Diyanet İşleri Kıyamet koptuğu gün suçlular sadece çok kısa bir müddet kalmış olduklarına yemin ederler. Böylece onlar dünyada da aldatılıp haktan döndürülüyorlardı.
Diyanet İşleri ( Eski ) Kıyamet koptuğu gün, günahkârlar, (dünyada) ancak pek kısa bir süre kaldıklarına yemin ederler. İşte onlar, (dünyada da haktan) böyle döndürülüyorlardı.
Diyanet Vakfı Saat (dünyanın sonu) gerçekleştiği zaman, suçlular, (dünyada) ancak bir saat kaldıklarına and içerler. Onlar işte böyle yanılıyorlardı.
Edip Yüksel Kıyamet kopacağı gün günahkarlar dünyada bir saatten fazla durmadıklarına yemin ederler. Onlar önceden de böyle haktan çevriliyorlardı.
Elmalılı ( Sade ) Vaktin gelip kıyametin koptuğu gün suçlular, (dünyada) bir saatten fazla durmadıklarına yemin ederler. Önce de böyle (haktan) çevriliyorlardı.
Elmalılı ( Sade - 2 ) O gün ki saat gelir Kıyamet kopar, mücrimler, bir saatten fazla durmadıklarına yemîn ederler evvel de böyle çeviriliyorlardı
Elmalılı Hamdi Yazır Kıyamet saatinin kopacağı gün, suçlu günahkarlar tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı.
Gültekin Onan Kıyamet koptuğu gün, günahkârlar, (dünyada) ancak pek kısa bir süre kaldıklarına yemin ederler. İşte onlar, (dünyada da haktan) böyle döndürülüyorlardı.
Harun Yıldırım Kıyametin kopacağı gün günahkârlar bir sâatden başka kalmadıklarına yemîn eder (ler). İşte onlar (dünyâda da haktan) böyle döndürülüyorlar (yalan söylüyorlar) dı.
Hasan Basri Çantay Kıyâmet koptuğu gün günahkârlar, (dünyada) bir saatten başka kalmadıklarına yemîn eder. İşte (haktan) böyle çevriliyorlardı.
Hayrat Neşriyat Kıyametin kopacağı gün; suçlular bir saatten başka kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar, böylece aldatılıp döndürülürler.
İbni Kesir Kıyamet saati meydana geldiğinde suçlular, bir saatten fazla yerde (mezarlarda) kalmadıklarına yemin ederler. Böylece onlar kendi kendilerine uyduruyorlar.
İlyas Yorulmaz Kıyametin kopacağı gün suçlu günahkârlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına yemin içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı.
İnsan Dergisi Diriliş Saati gelip çattığı gün, yattıkları mezarlarından kalkan günahkârlar, yeryüzünde sadece çok kısa bir zaman kaldıklarına yemin edecekler. Dünya hayatı zihinlerinde o ölçüde değersizleşecek ki, orada birkaç saat dışında kalmadıklarını zannedecekler. İşte onlar, vaktiyle hayattayken de böyle aldanıyorlardı. Orada da olayların hakikatine, özüne nüfuz edemiyorlardı. Her şeyin dünya hayatından ibaret olduğunu, Hesap Günü için yeniden dirilişin asla gerçekleşmeyeceğini iddia ediyorlardı.
Kadri Çelik (Size ölümü veren ve zamanı geldiğinde yeniden diriltecek olan O'dur!) Ve Son Saat gelip çattığında, günaha saplanmış olanlar, (yeryüzünde) bir saatten fazla kalmadıklarına yemin edeceklerdir, onlar kendilerini böylece (hayat boyu) kandırırlar!
Mahmut Kısa Ve kıyâmetin koptuğu gün suçlular, ancak bir an yatıp eğlendiklerine and içerler; işte böyle asılsız şeylere kapılıyordu onlar.
Muhammed Esed Ve Son Saat gelip çattığı gün suça batmış olanlar, dünyada bir saatten fazla kalmadıklarına yemin edecekler; böylece kendilerine (dahi) yalan söylemiş olacaklar.
Mustafa İslamoğlu Ve o gün ki, Kıyamet kopar; günahkârlar (dünyada) bir saatten başka kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar (doğru sözden) böylece çevrilir kimseler olmuşlardı.
Ömer Nasuhi Bilmen Kıyamet koptuğu gün suçlular bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar böylece aldatılıp saptırılıyorlardı.
Ömer Öngüt Kıyamet saatinin geldiği gün, suçlular, bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte böyle yalan söylerlerdi.
Şaban Piriş Kıyamet koptuğu gün, suçlular; bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler! İşte onlar, (dünyada da yalanlarla) çevriliyorlar.
Sadık Türkmen Kıyamet koptuğu gün, suçlular dünyada bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar dünyada da aldatılıp haktan böyle dönüyorlardı.
Seyyid Kutub Kıyamet (duruşma) saati gelip çattığında suçlu kâfirler yemin ederek dünyada sadece bir saat kaldıklarını ileri sürerler. Onlar (dünyada iken de doğruluktan) işte böyle döndürülüyorlardı.
Suat Yıldırım (Duruşma) Sâ'at(i) başladığı gün, suçlular, (dünyâda veya Berzahta) bir sâ'atten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar, (dünyâda da haktan) böyle çevriliyorlardı.
Süleyman Ateş Kıyamet saatinin kopacağı gün, suçlu günahkârlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı.
Süleymaniye Vakfı Kıyamet saati geldiği gün suçlular, dünyada bir saatten fazla kalmadık diye yemin ederler. Onlar (dünyada da) bu şekilde yalana sürüklenirlerdi.
Tefhim-ul Kuran Kıyametin koptuğu gün, mücrimler dünyada bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. Önceden de onların böyle tersleri dönüveriyordu.
Ümit Şimşek Saat gelip kıyamet koptuğu gün, günahkârlar dünyada bir saatten başka kalmadıklarına yemin ederler. Onlar işte böyle çevriliyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk Kıyamet-saatinin kopacağı gün mücrimler (suçlu-günahkarlar, yeni ve gerçek bir zaman anlayışıyla dünya hayatında) tek bir saatin dışında kalmadıklarına and içerler. İşte onlar (dünyada haktan) böyle çevriliyorlardı.

Sureler
Sayfa 404
Mushaf
Rûm Suresi
İlgili Sure
Ayetler