Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 380
36. Elçi Süleyman’a geldiği zaman, Süleyman ona dedi ki: -Siz bana mal ile yardım mı edeceksiniz? Allah’ın bana verdikleri, size verdiklerinden daha hayırlıdır. Belki siz hediyenizle öğünürsünüz.
37. Onlara dön. Karşı koyamayacakları bir ordu ile gelmekte olduğumuzu haber ver. Onları aşağılık bir halde, küçük düşürerek oradan çıkaracağız.
38. -Ey ileri gelenler, onlar teslim olup gelmeden önce, onun tahtını bana hanginiz getirecek, dedi.
39. Cinlerden biri : -Ben, onu sana, sen yerinden kalkmadan önce getiririm. Buna gücümün yeteceğinden eminim, dedi.
40. Kitap'tan bir bilgiye sahip olan kimse ise: -Ben gözünü açıp kapayıncaya kadar onu sana getiririm, dedi. Süleyman o anda tahtı yanında görünce, -Bu Rabbimin lütfundandır. Şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü yapacağım diye beni deniyor. Kim şükrederse, ancak kendisi için şükreder, kim de nankörlük ederse, Rabbim onun şükrüne muhtaç değildir. O çok cömerttir, dedi.
41. - Tahtın şeklini değiştirin bakalım, onu tanıyabilecek mi; yoksa tanıyamayanlardan mı olacak? dedi.
42. Kraliçe geldiği zaman: -Senin tahtın böyle miydi? denildi. O da: -Sanki bu o! Daha önce bize bilgi verildi ve müslüman olduk, dedi.
43. Onu Allah’tan başka taptıkları alıkoymuştu. Çünkü o, kafir bir toplumdandı.
44. Ona, “köşke gir!” denildi. Orayı görünce derin su sandı ve eteğini topladı. Süleyman: -Bu camdan yapılmış bir köşktür, dedi. Kadın da: -Rabbim, ben kendime zulmetmişim. Süleyman’la beraber evrenin sahibi Allah’a teslim oldum, dedi.