Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 378
14. Gerçeği çok iyi anladıkları halde, sırf zalimlik ve büyüklenme yüzünden inkar ettiler. İşte bak, bozguncuların sonu nasıl oldu?!
15. Davud’a ve Süleyman’a da ilim vermiştik. Onlar da: -Bizi, mümin kullarından çoğuna üstün kılan Allah’a hamdolsun, demişlerdi.
16. Süleyman, Davud’a mirasçı olmuş ve: -Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi ve bize her şey verildi, demişti. İşte bu apaçık bir lütuftur.
17. Süleyman’ın cinlerden, insanlardan ve kuşlardan oluşan ordusu bölük bölük toplandı.
18. Karınca Vadisine geldikleri zaman, bir karınca: -Ey karıncalar, yuvalarınıza girin, Süleyman ve askerleri farkına varmadan sizi ezmesinler dedi.
19. Süleyman, karıncanın bu sözüne gülerek tebessüm edip: -Rabbim! bana ve anama babama verdiğin nimetine şükretmemi ve hoşnut olacağın işi yapmamı bana kolay kıl, beni rahmetinle iyi kulların arasına kat.
20. Kuşları gözden geçirdi ve: -Hüdhüdü neden göremiyorum? dedi. Yoksa, kayıplara mı karıştı?
21. Ya bana apaçık bir belge getirecek, ya da onu şiddetli bir cezaya çarptıracağım veya keseceğim.
22. Çok geçmeden hüdhüd geldi ve: -Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe’den gerçek bir haber getirdim, dedi.