Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 256
6. Musa, kavmine şöyle dedi: -Allah’ın size olan nimetlerini düşünün; size işkence eden, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden sizi kurtardı; bütün bunlarda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardır.
7. Rabbiniz: -Şükrederseniz and olsun ki, size karşılığını artıracağım; nankörlük ederseniz bilin ki azabım pek çetindir, diye duyurmuştu.
8. Musa: -Siz ve yeryüzünde olanlar, hepiniz nankörlük etseniz, Allah yine de zengin ve övülmeğe layık olandır, demişti.
9. Sizden önce geçen Nuh, Ad, Semûd halklarının ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size ulaşmadı mı? -ki onları Allah’tan başkası bilmez-. Onlara peygamberleri belgelerle geldiler, fakat elleriyle ağızlarını kapatıp: -Biz sizinle gönderilene inanmıyoruz. Bizi çağırdığınız şeyden de şüphe ve endişe içindeyiz, dediler.
10. Peygamberleri: -Gökleri ve yeri yaratan, günahlarınızı bağışlamaya çağıran ve bir süreye kadar sizi erteleyen Allah’tan mı şüphe ediyorsunuz? dediler. Onlar da: -Siz de sadece bizim gibi birer insansınız; bizi babalarımızın kulluk ettiklerinden alıkoymak istiyorsunuz. Öyleyse bize apaçık bir delil getirmelisiniz, dediler.