Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 237
15. Yusuf’u götürdüler, kararlaştırdıkları gibi onu bir kuyunun dibine bıraktılar. Biz de ona, onlara bu yaptıklarını haber vereceksin, fakat onlar seni tanımayacak diye vahyettik.
16. Akşamleyin, ağlaşarak babalarına geldiler.
17. - Babamız, inan ki biz yarış yapıyorduk. Yusuf’u eşyalarımızın yanına bırakmıştık, o sırada kurt onu yemiş. Her ne kadar doğru söylüyorsak da sen yine bize inanmazsın, dediler.
18. Ve ona üzerine sahte bir kan ile Yusuf’un gömleğini getirdiler. Babaları: -Hayır, sizi nefsiniz bu işi yapmaya sürükledi. Bana da sabretmek kaldı. Anlattıklarınıza ancak Allah’tan yardım istenir, dedi.
19. Bir kervan geldi. Sucularını gönderdiler. Kuyuya kovayı saldı. “Müjde, bir çocuk!” dedi. Onu satmak için gizlediler. Allah ise ne yapacaklarını çok iyi biliyordu.
20. Onu düşük bir fiyatla bir kaç dirheme sattılar. Onu pek önemsemediler.
21. Mısır’da onu satın alan kimse, karısına: -Ona güzel bak, belki bize faydası olur veya onu evlat ediniriz, dedi. Yusuf’u biz, oraya böyle yerleştirdik. Ona olayların yorumunu öğrettik. Allah, işinde hakimdir fakat insanların çoğu bunu bilmez
22. Erginlik çağına ulaşınca ona hikmet ve ilim verdik. İyileri işte böyle ödüllendiririz.