Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 173
171. Dağı onların üzerine kaldırmıştık. Sanki o gölgelik gibiydi. Öyle ki başlarına düşeceğini zannettiler. Size verdiğimize kuvvetle sarılın. Onun içinde olanları aklınızda tutun ki korunabilesiniz!
172. Rabbi, Ademoğullarının sırtlarından soylarını çıkardı ve onları kendilerine şahit tuttu. -Ben, sizin Rabbiniz değil miyim? dedi. Onlar: -Şüphesiz sen bizim Rabbimizsin, biz de şahidiz, dediler. Kıyamet günü, “Bizim bundan haberimiz yoktu” dersiniz diye...
173. -Bizim atalarımız önceden şirk koşmuşlar. Biz de onlardan sonra gelen bir nesiliz. Batıla düşenlerin yaptıklarından dolayı bizi helak mi edeceksin? dersiniz diye..
174. Belki dönerler diye ayetleri işte böyle açıklıyoruz.
175. Onlara, kendisine ayetlerimizi verdiğimiz, fakat onlardan sıyrılıp çıkan, şeytanın kendisine uydurduğu sapık azgınlardan olan kimsenin haberini oku!
176. Dileseydik onu ayetlerimizle yükseltirdik. Fakat o yeryüzünü ebedi zannetti, heveslerine tabi oldu. Onun misali, üzerine yürüsen de kendi haline bıraksan da dilini çıkartıp soluyan köpeğe benzer. Ayetlerimizi yalanlayan kavmin misali budur. Hikayeyi onlara anlat umulur ki düşünürler.
177. Ayetlerimizi yalanlayan ve böylece kendine zulmeden kavmin örneği ne kötü!
178. Allah kimi doğru yola yöneltmişse / hidayet etmişse o hidayet bulmuştur. Kimi de sapıklıkta bırakmışsa, onlar mahvolanların ta kendisidir.