Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 346
60. Verdiklerini, Rablerinin huzuruna dönecekleri düşüncesi ile kalpleri ürpererek verirler.
61. İşte onlar hayır işlerine koşuşurlar ve onlar hayır için önde giderler.
62. Biz hiç kimseye gücünün üstünde teklifte bulunmayız. Katımızda gerçeği söyleyen bir kitap (Levh-i mahfuz) vardır ve onlara aslâ haksızlık edilmez.
63. Hayır! Onların kâlpleri bundan habersizdir. Onların bunun dışında da bir takım işleri vardır, bu işleri yapar dururlar.
64. Nihayet onların refah ve bolluk içinde olanlarını azap ile yakaladığımız zaman, hemen feryadı basarlar.
65. “Bugün artık boşuna feryat etmeyin! Çünkü size katımızdan bir yardım dokunmaz. ”
66. “Âyetlerim size okunuyordu da, siz topuklarınız üzerinde gerisin geri gidiyordunuz. ”
67. “Ona karşı büyüklük taslıyor, geceleri toplanarak hezeyanlar savuruyordunuz. ”
68. Onlar bu sözü iyice düşünmediler mi? Yoksa onlara, geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
69. Yoksa peygamberlerini henüz tanıyamadılar da, onun için mi onu inkâr ediyorlar?
70. Yahut onda bir delilik olduğunu mu söylüyorlar? Hayır! O, kendilerine hakkı getirmiştir. Fakat onların çoğu haktan hoşlanmamaktadırlar.
71. Eğer hak onların heveslerine uysaydı, gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur giderdi. Hayır! Biz onlara zikirlerini (şan ve şereflerini) getirdik. Fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar.
72. Resulüm! Yoksa sen onlardan bir ücret mi istiyorsun? Rabbinin vereceği ücret daha hayırlıdır. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.
73. Sen onları doğru bir yola çağırıyorsun.
74. Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan sapıyorlar.