Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 345
43. Hiçbir millet ne süresinden ileri geçebilir, ne de geri kalabilir.
44. Sonra biz birbiri ardı sıra peygamberlerimizi gönderdik. Her ümmete peygamberi geldikçe onu yalanladılar. Biz de onları birbiri ardından yok ettik ve hepsini efsane yaptık. Uzak olsun iman etmeyen kavim!
45. Sonra Musa'yı ve kardeşi Harun'u âyetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik.
46. Firavun'a ve ileri gelenlerine. Bunun üzerine büyüklük tasladılar ve kibirli bir kavim oldular.
47. Dediler ki: “Biz, bizler gibi olan iki insana mı iman edeceğiz? Halbuki kavimleri (İsrâiloğulları) bize kölelik edip durmaktadır.
48. Böylece onları yalanladılar ve helâk edilenlerden oldular.
49. Andolsun ki biz Musa'ya, belki hidayet bulurlar diye kitap verdik.
50. Meryem oğlunu ve annesini bir âyet (mucize) kıldık. Her ikisini de yerleşmeye elverişli, suyu bulunan, yüksek bir yere yerleştirdik.
51. Ey peygamberler! Helâl ve temiz rızıklardan yiyiniz ve sâlih ameller işleyiniz. Doğrusu ben, ne yaparsanız hepsini bilirim.
52. Şüphesiz sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. O hâlde benden korkun.
53. Amma ne var ki, insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler, çeşitli kitaplara ayrıldılar. Her bölük her parti kendi tuttuğu yoldan memnundur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir.
54. Şimdi sen onları bir süreye kadar kendi sapıklıkları ile başbaşa bırak.
55. Kendilerine servet ve oğullar vermekle zannediyorlar mı ki,
56. Onların iyiliklerine koşuyoruz? Hayır onlar işin farkında değiller.
57. Onlar ki Rablerine olan saygıdan dolayı korkudan titrerler.
58. Rablerinin âyetlerine inanırlar.
59. Rablerine ortak koşmazlar.