Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 291
87. Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (bâki kalmıştır). Çünkü O'nun senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.
88. Resulüm! De ki: “Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur'an'ın bir benzerini meydana getirmek için bir araya gelseler, birbirine yardım da etseler, imkânı yok onun benzerini getiremezler. ”
89. Andolsun ki biz Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde açıklamışızdır. Yine de insanların çoğu inkârda direndiler.
90. Dediler ki: “Sen bizim için yerden bir kaynak fışkırtmadıkça sana aslâ inanmayız. ”
91. “Veya senin hurma bahçen ve üzüm bağın olsun ve içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın. ”
92. “Yahut iddiâ ettiğin gibi, göğü üzerimize büyük parçalar halinde düşürmelisin, veyahut Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmelisin. ”
93. “Yahut da altından bir evin olmalı veya göğe çıkmalısın. Oradan bize okuyacağımız bir kitap indirmediğin sürece, senin yükselmene de aslâ inanmayız. ” De ki: “Rabbimi tenzih ederim! Ben sadece beşer olan bir peygamber değil miyim?”
94. Kendilerine hidayet rehberi geldiği zaman, insanları iman etmekten alıkoyan şey, sadece: “Allah peygamber olarak bir insanı mı gönderdi?” demeleri oldu.
95. De ki: “Eğer yeryüzünde yerleşip dolaşanlar melekler olsaydı, elbette onlara peygamber olarak gökten bir melek indirirdik. ”
96. De ki: “Benimle sizin aranızda gerçek şâhit olarak Allah kâfidir. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, onları görmektedir. ”