Nâziât Suresi 45. Ayet
Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.
Nâziât Suresi 46 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 81. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 583 sayfa numarasında yer almaktadır.
اِنَّمَٓا اَنْتَ مُنْذِرُ مَنْ يَخْشٰيهَاۜ
Sureler
Mushaf
Sayfa 583
Sayfa 583
İlgili Sure
Nâziât Suresi
Nâziât Suresi
Önceki
Nâziât Suresi 44. Ayet
Nâziât Suresi 44. Ayet
Sonraki
Nâziât Suresi 46. Ayet
Nâziât Suresi 46. Ayet
İsim | Meal |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Sen ancak o kıyametten korkanları uyarmak için gönderilmişsin. |
Abdullah Parlıyan | Sen ancak ondan korkanları uyarırsın. |
Adem Uğur | Sen ancak O'ndan haşyet duyan kimsenin uyarıcısısın! |
Ahmed Hulusi | Senin, sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatarak uyarman, yalnızca kıyametin dehşetinden korkanlara fayda sağlar. |
Ahmet Tekin | Sen sadece ondan korkacak olanı uyarıcısın. |
Ahmet Varol | Sen, yalnızca ondan 'içi titreyerek korkanlar' için bir uyarıcısın. |
Ali Bulaç | Sen, ancak kıyametten korkacakları sakındıran bir peygambersin. |
Ali Fikri Yavuz | Sen ise, kimin kalbi ondan ürperiyorsa, ancak onun için bir uyarıcısın. |
Ali Ünal | (42-46) Sana, kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. Sen onun hakkında ne söyleyebilirsin ki? Onun bilgisi sadece Rabbine aittir. Sen, sadece kıyametten korkanı uyaransın. Kıyameti gördükleri gün, dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibi olurlar. [718] |
Bayraktar Bayraklı | Sen sadece kiyametten korkani uyaransin. |
Bekir Sadak | Sen ancak (Allah'tan) saygı ile korkup eğilenleri uyaransın. |
Celal Yıldırım | Sana düşen sadece ondan (kıyametten) korkanı uyarmaktır. |
Cemal Külünkoğlu | Sen, ancak ondan korkanları uyarıcısın. |
Diyanet İşleri | Sen sadece kıyametten korkanı uyaransın. |
Diyanet İşleri ( Eski ) | Sen ancak ondan korkanları uyarırsın. |
Diyanet Vakfı | Senin görevin, sadece ondan korkanları uyarmaktır. |
Edip Yüksel | Sen ancak ondan korkacak olanları uyarıcısın. |
Elmalılı ( Sade ) | Sen, ancak O'ndan korkacakların bir uyarıcısısın! |
Elmalılı ( Sade - 2 ) | Sen ancak bir münzirisin ondan haşyet duyacakların |
Elmalılı Hamdi Yazır | Sen, yalnızca ondan 'içi titreyerek korkanlar' için bir uyarıcısın. |
Gültekin Onan | Sen ancak ondan korkacakları korkutursun. |
Harun Yıldırım | Sen ondan korkacak kimselere ancak o tehlikeyi haber verensin. |
Hasan Basri Çantay | Sen ancak ondan korkan (Müslüman)ları korkutucusun! |
Hayrat Neşriyat | Sen, ancak O'ndan korkanı uyaransın. |
İbni Kesir | Ancak sen, o kıyametten korkanları uyarıcısın. |
İlyas Yorulmaz | Sen, yalnızca ondan (kıyametten) içi titreyerek korkmakta olanlar için bir uyarıcısın. |
İnsan Dergisi | Senin görevin ise, sadece, ondan korkanları uyarmaktır. Büyük Kıyametin vaktini soran inkârcılar, üzerinde durulması gereken asıl meseleyi, kendi ecelleri olan Küçük Kıyameti unutuyorlar. Oysa uzun zannedilen bu dünya hayatı o kadar çabuk geçip gidecek ki: |
Kadri Çelik | Sen ancak ondan korkanları uyar(mak için gönderil)mişsin. |
Mahmut Kısa | Sen ancak, korkanı korkutansın. |
Muhammed Esed | Sen sadece onun azametinden korkanlara hatırlatıcısın. |
Mustafa İslamoğlu | Şüphe yok ki sen, ancak ondan korkanlara bir korkutucusun. |
Ömer Nasuhi Bilmen | Sen ancak ondan korkacak olan kimselere o tehlikeyi haber verensin. |
Ömer Öngüt | Sen ancak ondan korkan kimseye bir uyarıcısın. |
Şaban Piriş | Sen ancak, ondan korkanlar için bir uyarıcısın! |
Sadık Türkmen | Sen ancak, ondan korkacak olanları uyarırsın. |
Seyyid Kutub | Sana düşen sadece ondan korkanı uyarmaktır. |
Suat Yıldırım | Sen ancak, ondan korkacak olanları uyarıcısın. |
Süleyman Ateş | Sen, yalnızca ondan 'içi titreyerek korkmakta' olanlar için bir uyarıp korkutansın. |
Süleymaniye Vakfı | Sen sadece böyle bir günden korkanı uyaran bir kişisin. |
Tefhim-ul Kuran | Sen ondan korkanlar için bir uyarıcısın. |
Ümit Şimşek | Sen sadece, ondan korkanları uyaransın. |
Yaşar Nuri Öztürk | Sen sadece ondan huşu duyanlar (içi titreyerek korkanlar) için bir uyarıp-korkutansın. |
Sureler
Sayfa 583
Mushaf
Mushaf
Nâziât Suresi
İlgili Sure
İlgili Sure
Nâziât Suresi 44. Ayet
Önceki
Önceki
Nâziât Suresi 46. Ayet
Sonraki
Sonraki