Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 61
84. De ki: «Biz Allah Teâlâ' ya, ve bize indirilene ve İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve Esbat'e indirilmiş olana ve Mûsa'ya, İsâ'ya ve nebilere Rableri cânibinden verilmiş olanlara imân ettik, onlardan hiçbirinin arasını ayırmayız. Ve biz ona müslimleriz.»
85. Ve her kim İslâm'dan başka bir din ararsa elbette ondan kabul edilmez ve o ahirette hüsrâna uğramışlardan olur.
86. İmân ettiklerinden ve resûlün hak olduğuna şehâdette bulunduklarından sonra ve kendilerine açık deliller gelmiş olduğu halde kâfir olan bir kavmi Allah Teâlâ nasıl hidâyete erdirir? Halbuki, Allah Teâlâ zalimler gürûhunu hidâyete erdirmez.
87. İşte onların cezaları, Allah Teâlâ'nın ve meleklerin ve bütün nâsın lâneti muhakkak onların üzerine olmaktır.
88. (Onlar) Bunun içinde ebedîyyen kalıcılardır. Onlardan azab hafifletilmez ve onlara nazar olunmaz.
89. Ancak o kimseler ki, bundan sonra tevbe ettiler ve ıslahta bulundular, onlar müstesna. Çünkü Allah Teâlâ şüphe yok ki gafûrdur, rahîmdir.
90. Muhakkak o kimseler ki, imânlarından sonra kâfir oldular, sonra da küfrü arttırdılar, artık onların tevbeleri elbette kabul olunmayacaktır. İşte sapık olanlar, onlardır.
91. Şüphesiz o kimseler ki, kâfir oldular ve kâfirler oldukları halde öldüler, artık onların hiçbirinden yeryüzü dolusu altın feda edecek olsa elbette kabul edilmeyecektir. İşte onlar için elîm bir azap vardır. Ve onlar için yardımcılardan bir kimse yoktur.