Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 58
62. Şüphe yok ki, Hak olan haber, işte budur. Ve Allah Teâlâ'dan başka hiçbir ilâh yoktur ve muhakkak ki, azîz, hakîm olan ancak Allah Teâlâ'dır.
63. Artık yine yüz çevirirlerse şüphe yok ki Allah Teâlâ müfsidleri tamamıyla bilir.
64. De ki: «Ey ehl-i kitap! Bizim ile sizin aranızda müsavî olan bir kelimeye geliniz. Allah Teâlâ'dan başkasına ibadet etmeyelim. Ve O'na hiç bir şeyi şerik kılmayalım. Ve Allah Teâlâ'dan başka bazımız bazımızı rab ittihaz etmesin.» Eğer yüz çevirirlerse deyiniz ki, «Şahit olunuz, bizler muhakkak müslümanlarız.»
65. «Ey ehl-i kitap! Ne için İbrahim hakkında muhasemede bulunuyorsunuz? Tevrat ve İncil ise ondan sonra indirilmiştir. Bunu anlayamıyor musunuz?»
66. İşte siz o kimselersiniz ki, sizin için kendisine dair bilgi bulunan şeyde mücadelede bulundunuz. Artık sizin için kendisine ait bilgi bulunmayan şey hakkında ne için mücadelede bulunuyorsunuz? Halbuki Allah Teâlâ bilir, siz bilmezsiniz.
67. Şüphe yok ki İbrahim ne Yahudi idi, ne de Nasranî idi. Fakat o Hanîf idi, müslim idi; müşriklerden de olmamıştı.
68. Şüphe yok ki, İbrahim'e nâsın en yakını, O'na tâbi olmuş olanlardır. Ve bu Peygamberdir ve imân eden kimselerdir. Allah Teâlâ ise mü'minlerin velîsidir.
69. Ehl-i kitaptan bir tâife, arzu etmiştir ki, sizleri idlâl etsinler. Halbuki, onlar kendi nefislerinden başkasını idlâl edemezler. Ve farkına varamazlar.
70. Ey Ehl-i kitap! Ne için Allah'ın âyetlerini inkar ediyorsunuz? Halbuki, siz görüp duyuyorsunuz.