Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 52
16. Onlar ki, «Ey Rabbimiz! Biz muhakkak imân ettik, artık bizim günahları mağfiret buyur ve bizleri o ateş azabından koru,» derler.
17. Onlar sabredicilerdir, sâdıktırlar, ibadetlere müdavimdirler, infak edenlerdir, seher vakitlerinde de istiğfarda bulunanlardır.
18. Allah Teâlâ, kendisinden başka bir ilâh bulunmadığına adâletle kâim olarak şehâdet etmiştir. Melekler de, ilim sahipleri de (şehâdette bulunmuşlardır). O hakîmden başka asla bir ilâh yoktur.
19. Şüphe yok ki Allah indinde din, İslâm'dan ibarettir. O kendilerine kitap verilmiş olanların ihtilatta bulunmaları ise kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki mücerret hasetten dolayıdır. İmdi her kim Allah'ın âyetlerine küfür ederse, şüphe yok ki Allah Teâlâ Seriü'lhisab'tır.
20. Artık seninle mücadelede bulunurlarsa de ki: «Ben nefsimi Allah Teâlâ'ya teslim ettim, bana tâbi olanlar da.» Ve kendilerine kitap verilmiş olanlar ile ümmîlere de de ki: «İslâmiyet'i kabul ettiniz mi?» Eğer İslâmiyet'i kabul etmişler ise şüphesiz hidâyete ermişlerdir. Ve eğer kaçınırlarsa senin üzerine lâzım gelen ancak tebliğdir. Allah Teâlâ ise kulları büsbütün görücüdür.
21. O kimseler ki, Allah Teâlâ'nın âyetlerini inkar ve peygamberleri haksız yere katlederler ve nâstan adâletle emredenleri de öldürürler, artık onları elîm bir azap ile müjdele!
22. İşte onlar, amelleri dünyada da, ahirette de bâtıl olan kimselerdir. Ve onlar için yardımcılardan bir fert de yoktur.