Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 480
30. Şüphe yok o kimseler ki, «Rabbimiz Allah'tır» dediler, sonra da istikamette bulundular, onların üzerlerine melekler ineceklerdir. «Korkmayın ve mahzun olmayın ve size vaad olunmuş olan cennet ile müjdelenin!» (diyeceklerdir).
31. «Biz dünya hayatında da ve ahirette de sizin dostlarınız ve sizin için orada nefislerinizin hoşlandığı her şey vardır ve sizin için orada ne isterseniz vardır.»
32. Çok mağfiret eden, çok merhametli olandan (Allah tarafından) bir ziyafet olmak üzere.
33. Ve daha güzel sözlü kim vardır, Allah'a dâvet eden ve sâlih amelde bulunan ve, «Şüphe yok ki, ben müslümanım,» diyen kimseden?
34. Ve iyilik de kötülük de müsavî olamaz. (Kötülüğü) Bertaraf et o şey ile ki, o en güzeldir. Artık o zaman seninle kendi arasında adâvet olan kimse, sanki bir sadâkatlı dosttur.
35. Ve bunu (böyle bir tavsiyeyi) sabredenlerden başkası telakki edemez ve bunu pek büyük bir nâsip sahibi olandan başkası kabul edip yüklenemez.
36. Ve şayet seni şeytan tarafından bir vesvese (bu afkârâne muameleden) çevirmek isterse hemen Allah'a sığın. Şüphe yok ki, O'dur (her şeyi bihakkın) işiten, bilen O'dur.
37. Ve O'nun âyetlerindendir gece, gündüz ve güneş ve ay. Ne güneşe ve ne de ay'a secde etmeyin ve onları yaratmış olan Allah'a secde ediniz, eğer siz O'na ibadet eder oldunuz iseniz.
38. Eğer kibirlenmek isterlerse (onların ne kıymeti var). Çünkü Rabbin indinde bulunanlar, O'nun için gece ve gündüz tesbihte bulunurlar ve onlar usanmazlar.