Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 401
39. Ve Karun'u ve Fir'avun'u ve Hâmân'ı da (helâk ettik). Andolsun ki, onlara Mûsa beyyineler ile gelmişti. Fakat onlar yeryüzünde böbürlendiler. Halbuki, onlar (helâkin) önüne geçecek kimseler değildiler.
40. Artık hepsini de kendi günahlarıyla yakaladık. Binaenaleyh onlardan bazıları üzerine bir rüzgâr gönderdik ve onlardan bazılarını şiddetli bir ses tutuverdi ve onlardan bazısını da yere batırdık ve onlardan kimisini de garkettik ve Allah onlara zulmeder olmadı. Fakat onlar kendi nefislerine zulmediciler oldular.
41. Allah'tan başka velîler ittihaz edenlerin meseli bir ev edinmiş olan örümceğin meseli gibidir. Ve şüphe yok ki, evlerin en çürüğü elbette ki, örümceğin evidir. Eğer bilir kimseler olsalar idi.
42. Şüphe yok ki, Allah kendisinden başka neye ibadet ettiklerini bilir. Halbuki azîz, hakîm olan O'dur.
43. Ve şu misalleri ki, onları nâs için irâd ediyoruz. Maamafih onlara bilginlerden başkası akıl erdiremez.
44. Allah Teâlâ, gökleri ve yeri hakka mukarin olarak yaratmıştır. Şüphe yok ki, bunda mü'minler için bir alâmet vardır.
45. Kitaptan sana vahyedilmiş olanı tilâvet et ve namazı dosdoğru kıl. Şüphe yok ki namaz, hayasızlıklardan ve yaramaz şeylerden nehyeder. Ve elbette ki, Allah'ın zikri en büyüktür. Ve Allah ne yapar olduğunuzu bilir.