Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 39
238. Namazlara ve orta namaza devam ediniz. Ve Allah için O'nu zâkirler olarak kıyamda bulununuz.
239. Fakat korkarsanız yayan veya süvari olarak (namazınızı kılın). Emin olduğunuz zaman ise Allah Teâlâ'yı, sizlere bilmediğiniz şeyleri nasıl öğretti ise öylece zikrediniz.
240. Sizden vefat edip de zevcelerini terkedenler, zevceleri için bir seneye kadar hanelerinden çıkmamak üzere bir meta' vasiyet etmiş bulunmalıdırlar. Şâyet zevceler çıkarlarsa onların kendi nefisleri hakkında ma'ruf veçhile yapacakları şeyden dolayı sizin üzerinize bir vebal teveccüh etmez. Ve Allah Teâlâ azîzdir, hakîmdir.
241. Boşanmış kadınlar için ma'ruf veçhile bir meta' vardır ki, bu muttakîler üzerine bir haktır.
242. İşte Allah Teâlâ âyetlerini böyle beyan buyuruyor, tâ ki aklınızla düşünüp anlayasınız.
243. Görmedin mi o kimseleri ki, onlar binlerce kişi oldukları halde ölümden sakınarak yurtlarından çıktılar. Allah Teâlâ ise onlara, «Ölünüz!» diye emretti. Sonra da onları diriltti. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ nâs hakkında fazl sahibidir. Fakat nâsın pek çokları şükretmezler.
244. Ve Allah yolunda muhârebede bulunun ve biliniz ki, Allah Teâlâ semîdir, alîmdir.
245. Kimdir o kimse ki, Allah için güzel bir ödünç ile ödünçte bulunur, Allah Teâlâ da ona kat kat emsalini ihsan buyurur. Ve Allah Teâlâ sıkar ve açar ve O'na döndürüleceksinizdir.