Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 259
25. Öyle bir ağaç ki (yemişlerini) Rabbinin izniyle her zaman verir ve Allah Teâlâ insanlara misaller irad eder, tâ ki, düşünüp ibret alsınlar.
26. Habis bir kelimenin misali ise, yerin üzerinden kapanmış nâpâk bir ağaç gibidir ki, onun için bir sebat yoktur.
27. Allah Teâlâ mü'minleri dünya hayatında da, ahirette de sabit kavil ile tesbit eder ve Allah Teâlâ zalimleri dalâlete düşürür ve Allah Teâlâ dilediğini yapar.
28. Allah'ın nîmetini küfre tebdîl edenleri ve kavimlerini helâk yurduna sevkeyleyenleri görmedin mi?
29. Cehenneme, oraya gireceklerdir. O ne kötü karargâh!
30. Ve Allah için şerikler edindiler, O'nun yolundan saptırmak için. De ki: «Faidelenin, sonra muhakkak ki, dönüp gideceğiniz yer, ateştir.»
31. İmân etmiş olan kullarıma söyle, namazı kılsınlar ve kendilerini merzûk etmiş olduğumuz şeylerden gizlice ve âşikâre infakta bulunsunlar, bir günün gelmesinden evvelki, onda ne satış vardır, ne de dostluk.
32. Allah, O (Hâlık-i Azîm) dir ki gökleri ve yeri yaratmıştır ve gökten su indirmiştir. Sonra onunla semerelerden sizin için rızk meydana çıkarmıştır ve O'nun emriyle denizde de cereyan etmek için size gemileri musahhar kıldı ve size ırmakları da musahhar kılmıştır.
33. Ve sizin için aleddevam deveran eden güneşi ve kameri musahhar kıldı ve sizin için geceyi ve gündüzü de musahhar kılmıştır.