Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 18
113. Ve Yahudiler dedi ki: «Nasranîler hiçbir şey üzere değildir.» Ve Nasrânîler de dedi ki: «Yahudiler hiçbir şey üzere değildir.» Halbuki onlar kitabı okurlar. Bilmeyen kimseler de onların sözleri gibi söylediler. Allah Teâlâ ise bu ihtilaf ettikleri şeyler hakkında yarın Kıyamet günü aralarında hükmedecektir.
114. Allah Teâlâ'nın mescitlerinde O'nun isminin zikredilmesini men eden ve o mescitlerin harap olmasına çalışan kimseden daha zalim kim vardır? Onlar için o mescitlere korka korka girmelerinden başka selahiyet yoktur. Onlar için dünyada rüsvaylık vardır, onlar için ahirette ise pek büyük bir azap vardır.
115. Meşrik de, Mağrip de Allah'ındır. Artık hangi bir yerde yüzünüzü kıbleye çevirirseniz vech-i İlâhî oradadır. Şüphe yok ki Allah Teâlâ vâsidir, alîmdir.
116. Ve dediler ki: «Allah veled ittihaz etti» (Haşa!). Allah Teâlâ münezzehtir. Doğrusu göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Hepsi de O'na itaat edicilerdir.
117. Allah Teâlâ göklerin ve yerin mübdiidir. Bir şeyi irâde edince ona «Ol!» der, o da hemen oluverir.
118. Ve bilmeyen kimseler dedi ki: «Allah bizimle konuşsa ya veya bize bir âyet gelse ya.» Onlardan evvelkiler de onların dedikleri gibi demişti. Kalbleri birbirine benzemiştir. Biz âyetlerimizi ikan sahibi olan bir kavme apaçık bildirdik.
119. Şüphe yok ki, Biz seni hak ile mübeşşir ve münzir olarak gönderdik. Sen cehennem ashâbından mes'ul olmazsın.