Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 13
84. Ve bir vakitte Biz, «Kendi kanlarınızı dökmeyeceksiniz ve nefislerinizi yurdunuzdan çıkarmayacaksınız,» diye bir ahdinizi almıştık. Sonra ikrar da etmiştiniz. Ve siz (bu ikrarınıza) şehâdet de edersiniz.
85. Sonra siz o kimselersiniz ki, kendilerinizi öldürürsünüz ve sizden olan bir fırkayı da yurtlarınızdan çıkarırsınız. Ve onların aleyhine mâsiyet ile, zulm ile yardımlaşıyorsunuz. Ve onlar size esir olarak gelince de onlar gibi fidyeleşmekte bulunuyorsunuz. Halbuki onların öyle yurtlarından çıkarılması sizin üzerinize haram bulunmuştur. Artık siz kitabın bir kısmına inanıp da bir kısmını inkâr mı eyliyorsunuz? İmdi sizden böyle bir fiilde bulunanların cezası, bu dünya hayatında zilletten başka değildir. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine sevkolunacaklardır. Allah Teâlâ da sizin yaptıklarınızdan gâfil değildir aslâ.
86. İşte onlar öyle bir gürûhtur ki, ahiret mukabilinde dünya hayatını satın almışlardır. Binaenaleyh onlardan azap hafiflendirilmeyecektir. Ve onlara yardım da olunmayacaktır.
87. Zât-ı Akdesime yemin olsun ki muhakkak Biz Mûsa'ya kitap verdik. Ondan sonra da birbiri ardınca peygamberler gönderdik. Meryem'in oğlu İsâ'ya da beyyineler verdik. Ve onu Rûhu'lKudüs ile teyid ettik. Sizler ise her ne vakit nefislerinizin hoşlanmadığı bir emir ile peygamber gelince tekehhürde bulunarak bir kısmını tekzîp etmiş olacak, bir kısmını da öldürecek misiniz?
88. Ve dediler ki: «Bizim kalblerimiz perdelidir.» Öyle değil, Allah Teâlâ onlara küfürleri sebebiyle lânet etmiştir. Onun içindir ki az, pek az imân ederler.