Muhammed Suresi 16. Ayet

Hata! Lütfen tarayıcınızın ayarlarını kontrol edip daha sonra tekrar deneyin.

Muhammed Suresi 38 ayettir. Nüzulü Mekke'de olup 95. sure olarak inmiştir.
Kur'an-ı Kerim'de 507 sayfa numarasında yer almaktadır.
وَمِنْهُمْ مَنْ يَسْتَمِــعُ اِلَيْكَۚ حَتّٰٓى اِذَا خَرَجُوا مِنْ عِنْدِكَ قَالُوا لِلَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِلْمَ مَاذَا قَالَ اٰنِفاً۠ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ طَبَعَ اللّٰهُ عَلٰى قُلُوبِهِمْ وَاتَّبَعُٓوا اَهْوَٓاءَهُمْ
Sureler
Mushaf
Sayfa 507
İlgili Sure
Muhammed Suresi
Ayetler
İsim Meal
Abdulbaki Gölpınarlı Ve onlardan seni dinler gibi görünenler de var. Sonunda yanından çıkınca, kendilerine gerçek ilim verilmiş olanlara, seni çekiştirmek ve dinlediklerini küçümsemek amacıyla, az önce O ne söyledi diye sorarlar. İşte bunlar, Allah'ın kalplerini mühürlediği kimselerdir. Çünkü onlar, her zaman sadece kendi tutku ve arzularına uymuşlardır.
Abdullah Parlıyan Onların arasında, seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıkınca kendilerine bilgi verilmiş olanlara "Az önce ne demişti?" diye sorarlar. Bunlar, Allah'ın kalplerini mühürlediği, hevâ ve heveslerine uyan kimselerdir.
Adem Uğur Onlardan kimi de (gelip) seni dinler. . . Nihayet senin yanından çıktıklarında kendilerine ilim verilmiş olanlara dediler ki: "Az önce ne dedi?" (Anlatılan, taşa yağmış yağmur misali akıp gitti. A. H. ). . . İşte bunlar Allâh'ın kalplerini tab'ettiği (şuurlarını örttüğü - bilinçlerini kilitlediği); sonu boş arzu ve heveslerine tâbi olmuş kimselerdir.
Ahmed Hulusi Onlardan seni dinlemeye gelenler var. Senin yanından çıktıkları zaman, kendilerine ilim verilen, Kur’ân’ı ve sünneti bilen kimselere alay yollu: 'O, demin ne anlattı?' diye sorarlar. İşte onlar, Allah’ın kalplerini, kafalarını anlayışsız hale getirdiği kimselerdir. Onlar sadece, şahsî arzu ve ihtiraslarına uyarlar.
Ahmet Tekin Onlardan seni dinleyenler vardır. Ancak senin yanından çıktıklarında kendilerine ilim verilmiş olanlara: 'Az önce ne söyledi?' derler. İşte onlar Allah'ın kalplerini mühürlediği ve arzularına uymuş kimselerdir.
Ahmet Varol Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıp gittikleri zaman, ilim verilenlere derler ki: "O biraz önce ne söyledi?" İşte onlar; Allah, onların kalplerini mühürlemiştir ve onlar kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır.
Ali Bulaç O münafıklardan seni dinlemeğe gelen de var. Hatta senin yanından çıktıkları zaman, (ashabdan) kendilerine ilim verilmiş olanlara şöyle derler: “- O (peygamber), demin ne söyledi?” (Böylece alay ederler.) Bunlar öyle kimselerdir ki, Allah kalblerini mühürlemiştir de hep hevalarına uymuşlardır.
Ali Fikri Yavuz O (Medine halkının) içinde seni dinleyen bazıları var ki, yanından ayrıldıktan sonra, (mü’minler içinde) kendilerine (dinî gerçeklerin) bilgisi verilmiş olanlara (alaylı alaylı) “Ne söyledi şimdi bu?” diye soruyorlar. Onlar, kalblerini Allah’ın mühürlediği ve heva ve heveslerine tâbi olan kimselerdir.
Ali Ünal Onlar arasında seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıkınca, kendilerine bilgi verilmiş olanlara, “Az önce ne demişti?” diye sorarlar. Bunlar, Allah'ın, kalplerini mühürlediği, hevâ ve heveslerine uyan kimselerdir.
Bayraktar Bayraklı Putperestlerin icinde seni dinleyenler vardir; sonra senin yanindan cikinca, bilgili kimselere «Az once ne demisti?» diye sorarlar. Iste bunlar, Allah'in kalblerini muhurlemis oldugu, kendi heveslerine uyan kimselerdir.
Bekir Sadak Onlardan kimi sana kulak verir de senden ayrılıp dışarı çıkınca, kendilerine (az-çok) ilim verilenlere, «az önce O ne söyledi ?» diye sorarlar. İşte bunlar Allah'ın, kalblerini mühürlediği kimselerdir ve bunlar heveslerine uyanlardır.
Celal Yıldırım (Ey Muhammed!) O (müşrik)lerden seni dinlemeye gelenler de var. Sonra senin yanından çıktıkları zaman, (ashaptan) kendilerine ilim verilen kimselere alay yoluyla: “O demin ne söyledi?” diye sorarlar. İşte onlar Allah'ın kalplerini mühürlediği, kendi heva ve heveslerine uyan kimselerdir.
Cemal Külünkoğlu Onlardan seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıktıkları zaman (alay ederek), kendilerine bilgi verilmiş olanlara, “Az önce ne söyledi?” derler. İşte bunlar, Allah’ın, kalplerini mühürlediği ve nefislerinin arzularına uyan kimselerdir.
Diyanet İşleri Onların içinde seni dinleyenler vardır; sonra senin yanından çıkınca, bilgili kimselere 'Az önce ne demişti?' diye sorarlar. İşte bunlar, Allah'ın kalblerini mühürlemiş olduğu, kendi heveslerine uyan kimselerdir.
Diyanet İşleri ( Eski ) Onların arasında, seni dinleyenler vardır. Fakat senin yanından çıkınca kendilerine bilgi verilmiş olanlara «Az önce ne demişti?» diye sorarlar. Bunlar, Allah'ın kalplerini mühürlediği, hevâ ve heveslerine uyan kimselerdir.
Diyanet Vakfı Onlardan bazıları var ki seni dinlerler. Fakat senin yanından çıkınca, kendilerine bilgi verilmiş olanlara, 'Bu, demin ne söyledi?' diye sorarlar. İşte bunlar, ALLAH'ın kalplerini damgaladığı kimselerdir ve onlar heveslerinin ardına düşmüşlerdir.
Edip Yüksel Ey Muhammed! Onlardan seni dinlemeye gelenler de var. Senin yanından çıktıkları zaman kendilerine ilim verilen kimselere alay yoluyla: «O demin ne söyledi?» diye sorarlar. İşte onlar Allah'ın kalplerini mühürlediği kimselerdir. Onlar sadece kendi heva ve heveslerine uyarlar.
Elmalılı ( Sade ) Onlardan seni dinlemeye gelen de var. Yanından çıktıkları zaman ise, kendilerine ilim verilmiş olanlara: «O, demin ne söyledi?» derler. Bunlar öyle kimselerdir ki, Allah kalplerini mühürlemiştir de hep heveslerinin ardına düşmektedirler.
Elmalılı ( Sade - 2 ) Onlardan seni dinlemeğe gelen de var, hattâ yanından çıktıklarında kendilerine ılim verilmiş olanlara derler ki: «o, demin ne söyledi?» Bunlar öyle kimselerdir ki Allah kalblerini tab'etmiştir de hep hevaları ardına düşmektedirler
Elmalılı Hamdi Yazır Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıp gittikleri zaman ilim verilenlere derler ki: "O biraz önce ne söyledi?" İşte onlar; Tanrı, onların kalplerini mühürlemiştir ve onlar kendi hevalarına uymuşlardır.
Gültekin Onan Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıpgittikleri zaman, ilim verilenlere derler ki: “O biraz önce ne söyledi?” İşte onlar; Allah, onların kalplerini mühürlemiştir ve onlar kendi hevalarına uymuşlardır.
Harun Yıldırım Onlardan öyle kimseler vardır ki seni dinler (ler). Nihayet yanından çıkdıkları zaman kendilerine ilim verilmiş olanlara «O, demin ne söylediydi ha?» derler. Onlar öyle kişilerdir ki Allah kalblerinin üzerine mühür basmışdır. Onlar hevaa (ve heves) lerine uymuşlardır.
Hasan Basri Çantay Onlardan seni dinleyen kimseler de vardır. Fakat senin yanından ayrıldıkları zaman, kendilerine ilim verilmiş olanlara (sahâbelere, alaylı bir şekilde): 'Az önce ne demişti?' derler. İşte onlar öyle kimselerdir ki, (isyanlarındaki bu ısrarları yüzünden) Allah kalblerini mühürlemiştir. Çünki (onlar nefislerinin) arzularına uymuşlardır.
Hayrat Neşriyat Onların arasında seni dinleyenler vardır. Nihayet senin yanından çıkınca, kendilerine ilim verilmiş olanlara: Az önce ne demişti? diye sorarlar. İşte bunlar, Allah'ın kalblerini mühürlemiş olduğu ve kendi heveslerine uyan kimselerdir.
İbni Kesir Onlardan senin yanından çıkıncaya kadar seni dinleyenler var. Çıktıktan sonra kendilerine ilim verilenlere burun kıvırarak "Bu ne söylüyor" derler. İşte böyleleri Allah'ın kalplerini kapattıkları ve arzularına uyan kimselerdir.
İlyas Yorulmaz Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıp gittikleri zaman kendilerine ilim verilenlere derler ki: “O biraz önce ne söyledi?” İşte bunlar, Allah'ın kalplerini mühürlemiş olduğu, kendi heveslerine uyan kimselerdir.
İnsan Dergisi İçlerinde, Kur'an okurken sana kulak verenler de var, fakat hakikate ulaşmak gibi samimî bir niyete sahip olmadıklarından, onu gereğince anlayamazlar. Nitekim senin yanından ayrılır ayrılmaz, kendilerine Kur'an hakkında derin ilim verilmiş olan Müslümanlara alaycı bir edayla, "Bu adam demin ne söyledi? İçimizden onu anlayan oldu mu?" diye sorarlar. İşte onlar, sürekli keyiflerine göre davrandıkları ve tutku ve heveslerini ilâh edindikleri için, Allah tarafından kalpleri mühürlenmiş olan kimselerdir.
Kadri Çelik Şimdi bu çaresiz günahkarlar arasında seni (ey Muhammed) dinliy(or görün)enler var, ama yanından ayrıldıktan sonra (senin mesajını) anlamış olanlara (küçümseyici bir edayla) "O şimdi ne anlattı bakalım?" diye sorarlar. Böyleleri, kalpleri Allah tarafından mühürlenmiş olanlardır, çünkü onlar (her zaman) sadece kendi tutku ve ihtiraslarına uymuşlardır.
Mahmut Kısa Ve onlardan seni dinleyenler de var, sonunda yanından çıkınca kendilerine bilgi verilenlere, demin ne söylüyordu o derler; öyle kişilerdir onlar ki Allah, gönüllerini mühürlemiştir onların; onlar, kendi hevalarına, dileklerine uymaktadır.
Muhammed Esed Onların arasından sana kulak verir (gibi) yapanlar var: nihayet senin yanından çıktıklarında, mesajı kavramış olanlara "Sahi, o demin ne dedi(!)" diye sorarlar. İşte, Allah'ın kalplerini mühürlediği ve keyiflerine göre davranan kimseler onlardır.
Mustafa İslamoğlu Ve onlardan bazı kimseler vardır ki, seni dinler, sonra senin yanından çıktıkları zaman kendilerine ilim verilmiş olanlara derler ki: «O biraz evvel ne söyledi?» Onlar öyle kimselerdir ki, Allah, onların kalbleri üzerini mühürlemiştir ve hevâlarına tâbi olmuşlardır.
Ömer Nasuhi Bilmen Resulüm! Onlardan seni dinlemeye gelenler de var. Fakat senin yanından çıkınca, kendilerine ilim verilen kimselere (alay yoluyla): "O demin ne demişti?" derler. İşte bunlar Allah'ın kalplerini mühürlemiş olduğu, hevâ ve heveslerine uyan kimselerdir.
Ömer Öngüt İçlerinde seni dinleyenler vardır. Senin yanından çıktıkları zaman, kendilerine ilim verilenlere sorarlar: -Demin ne söylemişti? Onlar, heveslerine uyduğu için Allah, onların kalblerini mühürlemiştir.
Şaban Piriş Onlarin içinde seni dinleyenler vardır; sonra senin yanından çıkınca mesajı kavramış kimselere; “Az önce ne demişti?” diye sorarlar. İşte (inkârlarından dolayı) bunların, (kalpleri üzerinde yeni bir huy/yapı oluşmuş) kalpleri stresle/bunalımla dolmuştur. Bunlar kendi heveslerine uyan kimselerdir.
Sadık Türkmen Ey Muhammed! Onların içinde seni dinleyenler vardır; sonra senin yanından çıkınca, bilgili kimselere «Az önce ne demişti?» diye sorarlar. İşte bunlar, Allah'ın kalplerini mühürlemiş olduğu, kendi heveslerine uyan kimselerdir.
Seyyid Kutub Onlardan seni dinlemeye gelen de vardır. Ama ne zaman ki senin yanından çıkarlar, o vakit sana kulak verip meseleleri öğrenenlere: "Sahi, az önce o, neler söylüyordu?" diye sorarlar. İşte Allah onların kalplerini mühürlemiş ve onlar da hevalarına uymuşlardır.
Suat Yıldırım Onlardan kimi de gelip seni dinler. Fakat senin yanından çıktıkları zaman kendilerine bilgi verilmiş olanlara: "Demin ne söyledi?" derler. Onlar Allâh'ın kalblerini mühürlediği, keyiflerinin ardına düşmüş kimselerdir.
Süleyman Ateş Onlardan kimi gelip seni dinler. Nitekim yanından çıkıp gittikleri zaman, kendilerine ilim verilenlere derler ki: «O biraz önce ne söyledi?» İşte onlar; Allah, onların kalplerini damgalamıştır ve onlar kendi heva (istek ve tutku)larına uymuşlardır.
Süleymaniye Vakfı İçlerinde seni dinleyenler var. Onlar senin yanından çıkınca, bilgili olanlarına: "Az önce ne dedi?" diye sorarlar. Sanki Allah onların kalplerini mühürlemiş de duygularına esir olmuşlardır.
Tefhim-ul Kuran Onlardan seni işitenler vardır. Fakat yanından çıktıklarında, bilgi sahibi olanlara 'Az önce ne demişti?' derler. Onlar Allah'ın kalplerini mühürlediği kimselerdir ki, heveslerinin peşine düşmüşlerdir.
Ümit Şimşek İçlerinden bir kısmı seni dinler, sonra senin yanından çıktıklarında, kendilerine ilim verilmiş olanlara şöyle sorarlar: "Az önce ne söyledi?" İşte bunlar, Allah'ın, kalplerine mühür bastığı kimselerdir, boş arzularının ardına düşmüşlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk Onlardan kimileri gelip seni dinler. Fakat senin yanından çıkıp-gittikleri zaman (dinlediklerini anlamadıklarından) kendilerine ilim verilenlere "O biraz önce ne söyledi?" diye sorarlar. İşte onlar, Allah'ın kalplerini mühürlediği ve kendi hevalarına (nefsi arzularına) uyan kimselerdir.

Sureler
Sayfa 507
Mushaf
Muhammed Suresi
İlgili Sure
Ayetler