Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 9
58. Bir zaman da demiştik ki: Girin şu şehre, canınızın çektiklerinden bol bol yiyin! Ama (şehre ait) kapıdan tevazu içerisinde iki büklüm girin ve "Bizi affet!" diyin! Böylece biz de sizin hatalarınızı affedelim. Sonuçta, Allah'ı görür gibi kulluk edenlere ikramımızı arttıracağız.
59. Zulme gömülenler, kendilerine tembil edilen sözü bir başka sözle değiştirdiler. Biz de yoldan saptıkları için zulmedenlerin üzerine yukarıdan bela yağdırdık.
60. Musa kavmini suvarmak istediği zaman da dedik ki: "Değneğini kayaya vur!" Bunun ardından ondan on iki kaynak fışkırmıştı. Bu sayede herkes içeceği yeri bilmişti. Haydi, Allah'ın rızkından yiyin, için; fakat yeryüzünün fesadıyla sonuçlanacak düzenbazlıklara tevessül etmeyin.
61. Yine bir zaman da demiştiniz ki: "Ey Musa! Biz tek çeşit yiyecekten bıktık: Rabbine yalvar da, bize yeryüzünün değişik ürünlerinden; sebzesinden, acurundan, sarımsağından, mercimeğinden, soğanından versin! (Musa) şöyle cevaplamıştı: Hayırlı olanı, daha değersiz ve aşağı olanla mı değişmek istiyorsunuz? Öyleyse dönün Mısır'a, istediklerinizin tümü orada sizi bekliyor! İşte böylece onlara alçaklık ve yoksulluk mührü vuruldu ve Allah'ın gazabına uğradılar. İşte bu, onların Allah'ın mesajını inkar etmeleri ve Peygamberlerini haksız yere öldürmeleri yüzünden oldu. Bütün bunların asıl nedeni ise, isyankarlıkları ve taşkınlık yapmalarıydı.