Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 68
141. yine Allah, iman edenleri arındırıp üste çıkarsın ve inkarcıları da mahvetsin.
142. Ya yoksa siz, Allah içinizden cihad edenleri ve (yolunda) direnenleri seçip ayırmadan cennete girebileceğinizi mi sanıyorsunuz?
143. Nitekim siz, ölümle yüz yüze gelmeden önce (Allah yolunda) can vermeyi arzuluyordunuz; işte şimdi onu gösterdiğimiz halde seyirci kalan da (yine) siz oluyorsunuz.
144. Muhammed yalnızca bir elçidir; ondan önce de elçiler gelip geçmiştir. O halde o ölür ya da öldürülürse, topuklarınız üzerinde geriye mi döneceksiniz? Fakat kim topukları üzerinde geriye dönerse, iyi bilsin ki Allah'a hiç bir zarar veremez; halbuki Allah şükredenlerin karşılığını verecektir.
145. Hiç kimse, Allah'ın izniyle ilahi yasa ile kararlaştırılmış vade dışında ölmez. Ve kim bu dünyanın nimetlerini isterse kendisine ondan veririz, kim de ahiretin nimetlerini isterse ona da ondan veririz; ve Biz, şükredenleri ödüllendiririz.
146. Ve nice peygamber, yanındaki Rabbe adanmış bir çok insanla birlikte savaşma durumunda kaldı. Onlar Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı ne yılgınlığa kapıldılar, ne acziyet gösterdiler, ne de baş eğdiler: zira Allah direnenleri sever.
147. Onların söylediği yalnızca şuydu: "Rabbimiz! Günahlarımızı ve haddi aşan tavırlarımızı bağışla! Bizi sabit kadem kıl ve kafir topluma karşı bize yardım et!"
148. Bunun ardından Allah onlara, hem bu dünya nimetlerini hem de ahiret nimetlerinin en güzelini bahşetti: Allah kendisini görüyormuş gibi kulluk edenleri sever.