Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 6
30. Hani, senin Rabbin melaikeye "Ben yeryüzünde bir halife tayin edeceğim" dediği zaman da şöyle sormuşlardı: Yeryüzüne fesat çıkaran ve kan dökmekte olan birini mi atayacaksın; üstelik biz seni hamd ile tesbih ve takdis edip dururken?" (Allah) cevap verdi: "Şu kesin ki, ben sizin bilmediğiniz şeyleri de bilirim."
31. Ve Adem'e tüm isimleri öğretti, bunun ardından onları meleklere takdim etti ve dedi ki: "Hadi, eğer sözünüzün arkasında duruyorsanız şunların isimlerini bana bir bir haber verin!"
32. (Melekler) cevapladılar: "Sen tek otoritesin, bizim Senin bize öğrettiğinden başka bir ilmimiz olamaz; yalnızca Sensin her şeyi tam bilen, her hükmünde tam isabet kaydeden."
33. (Allah) buyurdu: "Ey Adem! Şunların isimlerini onlara bildir." Onların isimlerini (meleklere) bildirince de; "Size dememiş miydim "Ben bilirim göklerin ve yerin sırrını, gözlediklerinizin ve açıkladıklarınızın tümünü de ben bilirim" diye?"
34. İşte o zaman meleklere demiştik ki: "Adem(oğlu) için emre amade olun! İblis hariç, hepsi emre amade olmuştular. O (ise) emre karşı geldi, büyüklük tasladı ve nankörlerden oldu.
35. Ve dedik ki: "Adem! Sen ve eşin şu bahçeye yerleşin, orada canınızın çektiği her şeyden serbestçe yiyin, şu ağaca da yaklaşayım demeyin, sonra zalimlerden olursunuz."
36. Fakat Şeytan onların ayaklarını kaydırdı, böylece sahip oldukları müstesna konumdan uzaklaştırdı. Ve Biz dedik ki: "Birbirinize düşman olarak çıkıp gidin! Zira yeryüzünde, geçici bir hayat alanı ve tadımlık bir haz sizi bekliyor!"
37. Fakat Adem Rabbinden aldığı birtakım kelimelere sarıldı, (Allah) da onun tevbesini kabul etti: çünkü O, evet O'ydu tevbeleri kabul etme makamında olan, her işinde merhamet sahibi olan.