Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 505
21. Ve Ad kavminin soydaşı (Hud'u) hatırla! Hani o, şu kum tepeleri arasında yaşamış olan kavmi -ki ondan önce de sonra da nice uyarıcılar gelip geçmişti- şöyle uyarmıştı: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin! Aksi halde ben dehşet verici bir günün azabına uğramanızdan korkarım!"
22. Onlar da: "Sen bizi ilahlarımızdan soğutmak için mi geldin? Eğer sözüne sadıksan, haydi tehdit ettiğin şeyi getir!" dediler.
23. O, "Kesin bilgi Allah katındadır; ve ben sadece bana verilen mesajı size iletiyorum; şu da var ki ben, sizi kendini bilmez bir topluk olarak görüyorum" dedi.
24. Derken, yüklü bir bulutun vadilerine doğru yaklaştığını gördüler ve "Bu bize yağmur getiren bir buluttur" dediler. Aksine o gelmesini acele istediğiniz şeydir: içinde acıklı bir azabı barındıran bir bela kasırgası...
25. Rabbinin emriyle her şeyi yerle bir etti: nihayet, (harap olmuş) haneleri dışında gözle görülen hiçbir şey kalmadı. Biz, günaha gömülen bir toplumu işte böyle cezalandırırız.
26. Doğrusu onlara orada, size burada vermediğimiz kadar güç ve kudret vermiştik. Onların da işitme, görme ve akletme yetileri başlarından belayı savmaya yetmedi; çünkü onlar Allah'ın mesajlarını bile bile inkar etmiştiler: nihayet alay ettikleri şey onları çepeçevre kuşatıp yok etti.
27. Doğrusu, çevrenizdeki ülkelerden bir çoğunu da (işte böyle) yok ettik; ama (ondan önce) belki vazgeçerler diye mesajlarımızı çok boyutlu olarak açıklamıştık.
28. Bari kendilerini O'na yaklaştırsın diye Allah dışında ilahlık yakıştırdıkları, onlara yardım etselerdi ya! Ne gezer! Onları tanımadılar bile: Bu onların kendi uydurdukları şeylerle kendilerini kandırmalarının sonucuydu.