Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 477
1. Ha-Mim!
2. Muhteşem bir indiriliş; O Rahman O Rahim'den.
3. Öyle bir kitap ki, onun ayetleri, kavrayabilen bir topluluk için Arapça bir hitap olarak ayrıntılı biçimde açıklanmıştır;
4. bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak: ama (uyarılanlar var ya), onların çoğu yüz çevirmiştir; artık onlar işitmezler.
5. Bir de dönüp derler ki: "Kalplerimiz bizi çağırdığın şeye kapalıdır, kulaklarımızda kurşun vardır; dahası aramızda aşılmaz bir engel vardır. Şu halde sen (elinden geleni) yap, unutma ki biz de (elimizden ne geliyorsa onu) yapacağız!
6. (Ey Peygamber!) De ki: "Ben de yalnızca sizin gibi ölümlü bir insanım. Bana ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyediliyor: öyleyse O'na yönelin ve O'ndan af dileyin!" Yazıklar olsun Allah'tan başkasına ilahlık yakıştıranlara!
7. Onlar ki, arınmak için ödenmesi gereken bedeli gönüllü olarak ödemezler; işte onlar, evet onlardır ahireti inkar edenler.
8. Ama iman eden, imanına uygun davrananlara gelince: onları kesintisiz bir ödül beklemektedir.
9. De ki: "Şimdi siz, arzı iki evrede yaratan Allah'ı inkar edip, O'na -ki, işte O'dur alemlerin Rabbi- eşdeğer rakip güçler mi peydahlıyorsunuz?"
10. O ars üzerine sarsılmaz dağlar yerleştirdi ve ona bereket bahşetti; dahası oranın besinlerini, ora sakinlerinden talep edenler arasında dengeli bir biçimde takdir etti: (bütün bunlar) dört evrede gerçekleşti.
11. Dahası, O duman halindeki göğü şekillendirdi; ona ve arza: "Her ikiniz, isteyerek ya da istemeyerek (varlık sahnesine) gelin!" dedi. İkisi birden "Bizler boyun eğerek (varlık sahnesine) geldik!" dediler.