Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 360
3. Ne ki yine de O'nun dışında, hiçbir şey yaratamayıp kendileri yaratılmış bulunan; kendilerinden bir zararı defetmeye de bir yararı talep etmeye de güçleri olmayan; ne hayat, ne ölüm, ne de ölümden sonra dirilişe dair bir yetkisi bulunmayan birtakım sahte ilahlar peydahladılar.
4. Bir de inkarda ısrar eden o kimseler; "Bu onun uydurduğu bir yalandan başkası değildir; üstelik bu konuda başka bir topluluk da ona yardım etmiştir" dediler. İşte ileri sürdükleri bu iddiayla, hem haksızlık etmiş, hem de gerçeği çarpıtmış oldular.
5. Ve; "Bu, sabah akşam (ezberlemesi için) kendisine okunsun diye, başkalarına yazdırdığı eskilerin efsaneleridir" dediler.
6. De ki: "Onu, göklere ve yere ait bütün sırları bilen (Allah) indirdi: zaten O, tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır.
7. Yine: "Bu nasıl elçi böyle? Yiyip içiyor, çarşıda pazarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilseydi de beraberinde o da uyarıp dursaydı ya!
8. Ya da kendisine (gökten) bir hazine bırakılsaydı, veya ondan yiyip içerek (safa sürdüğü) kendisine ait bir cenneti olsaydı?" dediler.Bir de kalkıp o zalimler; "Eğer (ona) uymuş olsaydınız, sihirlenmiş bir adamdan başkasına uymamış olacaktınız" dediler.
9. Şunların, seni neye benzettiklerine bir bak hele! Ve sonuçta öyle bir sapıtıyorlar ki, bir daha doğru yolu bulacak (muhakeme) gücünü asla kendilerinde bulamıyorlar.
10. O öyle yüce öyle cömerttir ki, dilerse senin için bu (dediklerin)den daha hayırlı olan, zemininden ırmaklar çağıldayan cennetler var eder; yine senin için (orada) köşkler, yalılar inşa eder.
11. Hayır! Onların (asıl problemi) Son Saat'i yalanlamış olmalarıdır. Ama Biz Son Saat'i yalanlayan kimseler için kışkırtılmış çılgın bir ateş hazırlamışızdır.