Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 209
8. işleye geldikleri bütün bu şeylerden dolayı onların son durağı ateştir.
9. Ne var ki iman eden ve imana layık davranışta bulunanlara gelince: Rableri onları imanları sayesinde, ayaklarının altından nehirler çağlayan, nimetlerle dolu Cennetlere ulaşan yola yöneltecektir.
10. Orada onların nidaları "Muhteşemsin ey Allah'ım!" olur; ve kendilerine "Mutluluklar!.." diye mukabele edilir orada. Nihayet onların son nidası yankılanır: "el-hamdu lillahi Rabbi'l'alemin!" (Hamd, bütün alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur!)
11. Eğer onların nimeti istemede acele ettikleri gibi Allah da insanlar için (hak ettikleri) cezayı vermede acele etseydi, onların sonunu getirecek hüküm hemen infaz edilirdi. Şu halde, bizim huzurumuza çıkmaya yüzü olmayanları küstahça taşkınlıkları içerisinde debelenmeye terkederiz.
12. Hem ne zaman insanoğlunun başına bir ziyan gelse, gerek yatarken, gerek otururken ya da ayaktayken (başlar) Biz'e yalvarıp yakarmaya. Biz onu başına gelen ziyandan kurtardığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan ziyandan kurtarmamız için Biz'e hiç yalvarmamış gibi (nankörleşir). Değere dönüşebilecek tüm imkanlarını boşa harcayanlara yaptıkları, (işte) böylesine cazip görünür.
13. Doğrusu sizden önceki bir çok nesli de, kötülük odağı olmaya başlayınca yok oluşa mahkum etmiştik. Oysa ki onlara (da) peygamberleri hakikatin apaçık belgeleriyle gelmişlerdi; fakat onlar inanmamakta direndiler: günaha gömülüp giden toplumu işte böyle cezalandırırız.
14. Daha sonra ise, öncekilerin peşinden sizi (helak olanların yaşadığı) yerlere mirasçı kıldık ki, nasıl davranacağınızı görüp gözetleyelim.