Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali Sayfa 126
109. Allah bütün peygamberleri topladığı gün, onlara "Size ne cevap verildi?" deye soracak. Onlar, "Bizim bir bilgimiz yok, yaratılmışların idrakini aşan her şeyi tümüyle bilen yalnız Sensin!" diyecekler.
110. İşte o zaman Allah diyecek ki: "Ey Meryem oğlu İsa: sana ve annene bahşettiğim nimetimi hatırla! Hani, seni Kutsal Ruh ile desteklemiştim; insanlarla beşikte iken de erişkin iken de konuşuyordun! Hani, Ben sana vahyi ve hikmeti; yani Tevrat ve İncil'i talim ettirmiştim! Hani sen Benim iznimle çamurdan kuş maketi yapıyor, ona üflüyor ve o da Benim iznimle kuş oluveriyordu. Ve nasıl iznimle körleri ve cüzzamlıları iyileştiriyor ve yine iznimle ölüleri ayağa kaldırıyordun! Hani sen İsrailoğullarına hakikatin bütün delilleriyle; yani onlardan nankörlükte ısrar edenler "Bu sihirden başka bir şey değildir" dedikleri zaman, sana zarar vermelerine mani olmuştum!
111. Ve hani, havarilere (senin aracılığınla) "Bana ve Benim elçime inanın!" diye vahyetmiştim; onlar da "Biz inanıyoruz, Sana kayıtsız şartsız teslim olduğumuza şahit ol!" demişlerdi.
112. Yine o zaman havariler "Ey Meryem oğlu İsa!" demişlerdi; "Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" (İsa) cevap vermişti: Eğer gerçekten inanıp güveniyorsanız Allah'a karşı saygılı olmalısınız!" demişti.
113. Onlar, "Biz ondan yemek, kalplerimizi tatmin etmek, bize hakikati söylediğini bilmek ve o hakikete biz de şahitlik yapmak isteriz" dediler.